Dava, ecrimisil istemine ilişkindir.
Davacı, İstanbul ili, Beşiktaş ilçesi, Ortaköy Mevkiinde kain 43 ada 63 parsel sayılı taşınmazı 05.02.2016 tarihinde davalı ile ortaklaşa aldıklarını, taşınmazın 2/3 hissesinin kendi adına, 1/3 hissesinin ise davalı adına tapuda tescil edildiğini, davalının tescil tarihinden itibaren taşınmazda hiçbir bedel ödemeden ikamet ettiğini, bu duruma muvafakat etmediğini …. Noterliğinin 07.06.2017 tarih ve 14713 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davalıya bildirdiğini ancak buna rağmen davalı tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığını ileri sürerek intifadan men koşulu gerçekleştiği tarihten itibaren toplam 2.730,00 TL'nin faiziyle tahsili isteminde bulunmuştur.
Davalı, ihtarnameyi 09.08.2017 tarihinde tebliğ aldığını, Haziran 2017 ayından itibaren davacı ile öncesinde anlaştıkları bedeli aylık kira olarak davacıya ödediğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu taşınmazın aylık kira bedeli 2.000,00TL kabul edilerek 09.06.2017- 11.08.2017 tarihleri arasında hesaplanan 2.730,00TL ecrimisilin davalıdan tahsiline dava değerinin miktarı itibariyle kesin olarak karar verilmiştir.
Bu karar aleyhine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 20.01.2020 tarih, 2020/7153 sayılı yazısı ile kanun yararına bozma talebinde bulunulmuş, dosya Dairemize tevdi olunmuştur.
Somut olayda, tarafların dava konusu 43 ada 63 parsel sayılı taşınmazı 05.02.2016 tarihinde 13/20 payı davacı, 7/20 payı davalı adına tescil edilerek satın aldıkları, davacının … Noterliğinin 07.06.2017 tarih, 14713 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davalının taşınmazı bedelsiz kullanımına muvafakat etmediğini bildirdiği, ihtarnamenin davalıya 09.08.2017 tarihinde tebliğ edildiği, davalının A.bank aracılığıyla 19.06.2017 - 31.07.2017 - 24.08.2017 tarihlerinde davacı hesabına 1.000,00'er TL olmak üzere toplam 3.000,00 TL "kira bedeli" adı altında ödeme yaptığı, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunun kira hesaplamasının 09.06.2017 - 11.08.2017 tarihleri arasında aylık 2.000,00TL olarak ve davacının 13/20 pay maliki olduğu göz önüne alınarak yapıldığı ancak söz konusu hesaplamada davalının yapmış olduğu ödemelerin göz önüne alınmadığı anlaşılmaktadır.
O halde mahkemece, davalının yapmış olduğu kira ödemeleri göz önüne alınarak karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle kanun yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 20.01.2020 tarih, 2020/7153 sayılı kanun yararına temyiz başvurusunun kabulü ile, HMK’nin 363. maddesi gereğince hükmün, hukuki sonuçları kalkmamak koşulu ile KANUN YARARINA BOZULMASINA, aynı Yasanın 363/son. maddesi uyarınca kararın bir örneğinin Resmi Gazete'de yayımlanmak üzere Adalet Bakanlığına gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına verilmesine, 24.02.2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.