Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalının trafik sigortacısı olduğu sürücülüğünü yapan davacıların desteğinin, tek taraflı kaza yapması neticesinde vefat ettiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte her bir müvekkili için 1.000,00'er TL olmak üzere toplam 8.000,00 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, davacı ... için 117.000,00 TL’ye, davacı ... için 5.000,00 TL’ye, davacı ... için 6.000,00 TL’ye, davacı ... için 7.000,00 TL’ye, davacı ... için 8.000,00 TL’ye, davacı ... için 9.000,00 TL’ye, davacı ... için 11.000,00 TL’ye, davacı ... için 12.000,00 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kabulü ile davacı ... için 5.000,00 TL, davacı ... için 6.000,00 TL, davacı ... için 7.000,00 TL, davacı ... için 8.000,00 TL, davacı ... için 9.000,00 TL, davacı ... için 11.000,00 TL,
davacı ... için 12.000,00 TL, davacı ... için 117.000,00 TL tazminatın dava tarihi olan 07/04/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı taraftan alınarak, belirtilen davacılara ayrı ayrı ödenmesine, karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalmaya dayalı tazminat istemine ilişkindir.
Hükme esas alınan tazminat raporunda destek payları hesaplanırken davacılara ayrılan destekten yoksun kalma pay oranları hatalı olup nüfus kayıtlarına göre de desteğin dava dışı annesi sağ olduğu halde hesap raporunda pay ayrılmadığı tespit edilmiştir.
Dairemizce kabul görmüş pay esasına göre; evli ve 7 çocuğu olan desteğe iki, eşe iki, çocukların her birine birer ve dava dışı anneye bir pay verilerek desteğin tüm gelirine oranlanarak pay verilmesinin uygun olacağı, daha sonra dava dışı anne yaşam tablosuna göre destekten çıkacaksa kalan kişiye diğerinin payının ilave edilerek destek tazminatlarının varsayımsal hesabının yapılması gerekirken, desteğin eşine fazla pay verilmesi ve dava dışı anneye de pay ayrılmaması sonucunda belirlenen destekten yoksun kalma zararının hükme esas alınması doğru değildir.
Bu durumda mahkemece; Dairemiz'in yerleşik uygulamaları ile belirlenen ve yukarıda ifade olunan destek payları esas alınmak suretiyle (davalının kazanılmış hakları da gözetilmek kaydıyla), davacıların talep edebileceği destekten yoksun kalma tazminat miktarlarının belirlenmesi için başka bir aktüerya uzmanı bilirkişiden ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 15/10/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.