Özet:
- Delil tespiti ileride açılacak olan asıl davanın eki olup nihai karar değildir. Bu nedenle delil tespiti temyiz edilemez.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Talep eden ... vekili Avukat ... tarafından, karşı taraf ... ve diğeri aleyhine 09/07/2015 gününde verilen dilekçe ile delil tespiti istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; talebin reddine dair verilen 10/07/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, delil tespiti istemine ilişkindir.
Davacı, 25/06/2015 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle jandarma tarafından tutulan kaza yeri tutanağıyla kusur oranlarının yanlış belirlendiğini iddia ederek, kusur oranlarının doğru belirlenmesi amacıyla delil tespiti istemiştir.
Mahkemece, talep reddedilmiş; karar delil tespiti isteyen tarafça temyiz edilmiştir.
Delil Tespiti, ileride açılacak veya açılmış olan bir dava ile ilgili delillerin, bazı şartlar altında zamanından önce toplanıp güvence altına alınmasını sağlamak için kabul edilmiş bir müessesedir. 6100 sayılı HMK'nın 405. maddesi uyarınca, delil tespiti dosyası asıl dava dosyasının eki niteliğindedir.
Yukarıda açıklandığı üzere, delil tespiti asıl dosyanın eki niteliğinde olduğundan ve dolayısıyla nihai bir karar olmadığından temyizi kabil değildir. Şu durumda, temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda gösterilen nedenle temyiz dilekçesinin reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 23/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.