Delil İkamesi İçin Avans - Gider Avansı
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi
Esas No : 2016/23616
Karar No : 2017/14573
Karar Tarihi : 2017-11-23





Özet:

  • Somut olayda, borçlunun itirazda bulunurken 21/09/2015 tarihinde 120,00 TL gider avansını yatırdığı, İstanbul Adliyesi PTT tahsilat belgesinden ve Van Mahkemeler Veznesinin 01/10/2015 tarihli tahsilat makbuzundan anlaşılmaktadır.
  • 03/02/2016 tarihli duruşmada, mahkemece, imza incelemesi için bilirkişiden rapor alınması amacıyla kurulan ara kararda; 300,00 TL. bilirkişi ücretinin iki haftalık kesin sürede mahkeme veznesine yatırılması gerektiğinin belirtildiği, borçlu tarafından 11/02/2016 tarihinde 300,00 TL. bilirkişi ücretinin, gider avansı adı altında mahkeme veznesine yatırıldığı,
  • Mahkemece, ayrıca HMK'nun 120/2. maddesi uyarınca varsa eksik gider avansının yatırılması için süre verilmediği ve bu konuda usulüne uygun ihtarat yapılmadığı gibi, esasen ispat külfetinin alacaklıda olduğu gözetilmeksizin borçlunun gerekli gider avansını karşılamadığı ve dolayısıyla ilgili kayıtların getirtilemediği gerekçesiyle istemin reddine karar verildiği görülmektedir.

 

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :

Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan icra takibinde, borçlunun, bonodaki imzanın kendisine ait olmadığından bahisle icra mahkemesine başvurarak imzaya itirazda bulunduğu, mahkemece, gerekli ve yeterli masraf bulunmadığından ilgili kayıtların getirtilemediği, davacı tarafın gerekli gider avansını karşılamadığı gerekçesiyle istemin reddine karar verildiği görülmektedir.

İmza itirazında, imzanın borçluya ait olduğunu ispat külfeti, senet elinde olup takibe başlayarak imzanın borçluya ait olduğunu iddia eden alacaklıya aittir (HGK'nun 26.04.2006 tarih ve 2006/12-259 Esas, 2006/231 Karar sayılı kararı).

İtiraz, 21/09/2015 tarihinde, 6100 sayılı HMK'nun yürürlükte olduğu dönemde yapılmış olup, 6100 sayılı HMK'nun 114. maddesinin "g" bendinde gider avansının yatırılmış olması, dava şartları arasında sayılmış, aynı Kanun'un 115. maddesinin 1. fıkrasında, bu koşulun mevcut olup olmadığını mahkemenin kendiliğinden araştıracağı, ikinci fıkrasında ise, bu şartın noksanlığı tespit edilirse davanın usulden reddine karar verileceği öngörülmüştür. HMK'nun "Harç ve Avans Ödemesi" başlıklı 120. maddesinde, harç ve avansların Bakanlıkça saptanacağı, dava açılırken mahkeme veznesine yatırılacağı, avansın yeterli olmadığının anlaşılması durumunda davacıya iki haftalık kesin süre verileceği düzenlenmiştir.

"Delil ikamesi için avans" başlıklı HMK'nun 324. maddesinin birinci fıkrasında ise; "Taraflardan herbiri ikamesini talep ettiği delil için mahkemece belirlenen avansı, verilen kesin sürede yatırmak zorundadır. Taraflar birlikte aynı delilin ikamesini talep etmişlerse, gereken gideri yarı yarıya avans olarak öderler" hükmü düzenlendikten sonra, ikinci fıkrasında, tarafların bu yükümlülüğü yerine getirmemesi halinde delil ikamesinden vazgeçmiş sayılacakları öngörülmüştür.

Görüldüğü üzere, HMK'nun 324. maddesinde düzenlenen delil ikamesi avansı, HMK'nun 114. maddesinin "g" bendinde belirtilen gider avansından hüküm ve sonuçları itibariyle farklı olup, dava şartı niteliğinde değildir.

Somut olayda, borçlunun itirazda bulunurken 21/09/2015 tarihinde 120,00 TL gider avansını yatırdığı, İstanbul Adliyesi PTT tahsilat belgesinden ve Van Mahkemeler Veznesinin 01/10/2015 tarihli tahsilat makbuzundan anlaşılmaktadır. 03/02/2016 tarihli duruşmada, mahkemece, imza incelemesi için bilirkişiden rapor alınması amacıyla kurulan ara kararda; 300,00 TL. bilirkişi ücretinin iki haftalık kesin sürede mahkeme veznesine yatırılması gerektiğinin belirtildiği, borçlu tarafından 11/02/2016 tarihinde 300,00 TL. bilirkişi ücretinin, gider avansı adı altında mahkeme veznesine yatırıldığı, mahkemece, ayrıca HMK'nun 120/2. maddesi uyarınca varsa eksik gider avansının yatırılması için süre verilmediği ve bu konuda usulüne uygun ihtarat yapılmadığı gibi, esasen ispat külfetinin alacaklıda olduğu gözetilmeksizin borçlunun gerekli gider avansını karşılamadığı ve dolayısıyla ilgili kayıtların getirtilemediği gerekçesiyle istemin reddine karar verildiği görülmektedir.

Halbuki yukarıda da açıklandığı ve Hukuk Genel Kurulunca da vurgulandığı üzere, imzaya itiraz halinde, imzanın borçluya ait olduğunu ispat külfeti, imzanın borçluya ait olduğunu iddia eden alacaklıya aittir.

O halde mahkemece, ispat yükünün alacaklıda olduğu gözetilerek, varsa eksik masraf ve avansın alacaklı tarafından yatırılması için işlem yapılması ve sonucuna göre imza itirazı hakkında karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile hüküm kurulması isabetsizdir.

SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23/11/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Not: (www.corpus.com.tr)