Davacı vekili; Davalı ...'un sevk ve idaresindeki aracın 16.01.2008 tarihinde müvekkiline çarparak yaralanmasına sebebiyet verdiğini, müvekkilinin 6 ay süreyle yatağa bağlı olarak yaşamak zorunda kaldığını, kazaya neden olan araç davalı ... şirketine mecburi mali mesuliyet sigortası ile sigortalandığından, bu davalının da sorumluluğunun bulunduğunu, müvekkilinin ailesinin geçimini temin ettiğini, çalışmadığı için maddi açıdan büyük sıkıntılar çektiğini ve halen de çekmekte olduğunu beyanla, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL maddi tazminatın davalı ... Sigorta A.Ş.'den dava tarihinden, diğer davalı ...' dan kaza tarihinden işleyecek yasal faizi ile 10.000,00 TL manevi tazminatın ise haksız fiili tarihi olan 16.01.2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ...'dan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar ... Sigorta A.Ş. ve ... vekilleri davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, feragat nedeniyle davalı ... şirketine açılan maddi tazminat davasının reddine, konusuz kalması nedeniyle diğer davalılar aleyhine maddi tazminat konusunda hüküm kurulmasına yer olmadığına, manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile 7.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 16.01.2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı ...'dan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili ile davalılar ... ve ... Sigorta A.Ş. vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delilerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre ... vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava, yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
6100 sayılı Kanun'un 331.maddesinde "davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan durumlarda, hâkim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder" hükmü yer almak olup; davadan sonra kısmi ödeme yapılması nedeniyle davanın ödeme yapılan kısım yönünden davanın konusuz kaldığına karar vermesi halinde mahkemece davanın açıldığı zaman hangi tarafın haksız olduğunu tespit etmesi ve tutumuyla dava açılmasına sebep olan tarafı yargılama gideri ile mahkum etmesi gerekmektedir.
Eldeki dosyada; davacı vekili 22.10.2015 tarihli duruşmada davalı ... Şirketi ile maddi tazminat hususunda anlaştıklarını, sigorta şirketi yönünden davadan feragat ettiklerini, diğer davalı yönünden de maddi tazminat davasının konusuz kaldığını, bu nedenle her iki davalıdan da yargılama gideri ve vekalet ücreti talep etmediklerini, manevi tazminat yönünden davalı ...'a açılan davayı takip ettiklerini beyan etmiştir.
Yerel Mahkeme ise temyize konu kararında; feragat nedeniyle davalı ... şirketine açılan maddi tazminat davasının reddine, konusuz kalması nedeniyle diğer davalı aleyhine maddi tazminat konusunda hüküm kurulmasına yer olmadığına karar vermiş, gerekçeli kararın hüküm fıkrasında davalılar ... Sigorta A.Ş. ile ... yararına reddedilen ve konusuz kalan maddi tazminat yönünden 1.500,00'er TL vekalet ücretine hükmedilmiş ise de; gerek davacı vekilinin yukarıda belirtilen beyanları, gerekse karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 6. maddesinde “Anlaşmazlık, davanın konusuz kalması, feragat, kabul, sulh veya herhangi bir nedenle; ön inceleme tutanağı imzalanıncaya kadar giderilirse, Tarife hükümleriyle belirlenen ücretlerin yarısına, ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra giderilirse tamamına hükmolunur. Bu madde yargı mercileri tarafından hesaplanan akdi avukatlık ücreti sözleşmelerinde uygulanmaz.” düzenlemesi mevcuttur. Yine 6100 sayılı Kanun'un 331. maddesinde "davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan durumlarda, hâkim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder." düzenlemesi karşısında dava konusu tazminat alacaklarının davanın açılmasından sonra ödendiği yapılan yargılama sonunda belirlendiğine göre; mahkemece davanın açılmasından sonra ödenerek konusuz kalan kısım reddedilmiş gibi bu miktar üzerinden(gerekçede de konusuz kalan maddi tazminata ilişkin davalı ... yararına yargılama gideri ve vekalet ücreti hükmolunmasına yer olmadığına denildiği halde, gerekçe ile hüküm fıkrası arasında çelişkiye neden olacak şekilde) davalılar yararına vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmayıp bozma sebebi ise de; bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden, hükmün 6100 sayılı HMK'nun geçici 3/II. maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK’nun 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı ... vekilinin tüm temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekili ile davalı ... Sigorta A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle, hüküm fıkrasının (6) ve (7) nolu nolu bentlerinin tamamının hükümden çıkarılarak, hükmün bu şekli ile ve madde numaraları yapılan değişikliğe uygun olarak yeniden teselsül ettirilmek suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 358,62 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı ...'dan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve ... Sigorta A.Ş.'ye geri verilmesine 11/06/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.