Taraflar arasındaki tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, halen kooperatif ortağı olan davalının hissesinin ½’ sini müvekkiline devrettiğini, kooperatif ortağı olması sebebiyle müvekkilinin kooperatife karşı tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, dava konusu dükkanın ortadan ikiye bölünerek yarısının müvekkili tarafından işletildiğini ileri sürerek kooperatif hissesinin ve dükkanın ½’ sinin müvekkiline ait olduğunun tespitine, mümkünse kooperatif hissesinin ½ 'sinin müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, dava konusu dükkanın vakıf adına kayıtlı olması sebebiyle davanın husumetten reddi gerektiğini, devir sözleşmesinin zamanaşımına uğradığını, kooperatife karşı sorumlulukların müvekkili tarafından yerine getirildiğini, devir sözleşmesini feshettiklerini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu taşınmazın ferdi mülkiyete geçilmediğinden kooperatif adına kayıtlı olduğu, davacının taşınmazın davalı adına tescil edilmesinden sonra taraflar arasındaki sözleşmeye dayalı dava açabileceği, ancak “çoğun içinde az da vardır” kuralı gereği davacının tapu iptal ve tescil talebi içinde tespit istemininde bulunduğu, davacının paya bağlı taşınmazın yarısı üzerinde hak sahibi olduğu, kooperatif payının ve taşınmazın ½ sinin davacıya ait olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davalının kooperatifte kayıtlı mevcut hissesinin ve hisseye bağlı taşınmazın ½ sinin davacıya ait olduğunun tespitine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Dava, davalı adına kayıtlı kooperatif hissesinin ve bu hisseye dayalı tahsis edilen taşınmazın ½ sinin davacıya ait olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kısmen kabulü ile davalının D. S. S. O. T. K. S. S. Y. Kooperatifindeki mevcut hissesinin ve hisseye bağlı taşınmazın ½ sinin davacıya ait olduğunun tesptine karar verilmiş olup bu karar, kooperatifin sorumluluğunu gündeme getirecektir.Anılan kooperatifin yokluğunda görülen davada verilen kararın ona karşı infaz edilmesi olanağı bulunmamaktadır. Davada taraf olmayanın durumu tartışılarak onun leh veya aleyhinde bir karar verilemez. Bu durumda, davacı tarafa anılan kooperatifin davaya dahil edilmesi için uygun bir süre verilmesi, sonucuna göre tarafların iddia, savunma ve delilleri çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, kooperatifin yokluğunda yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.
2) Bozma nedenine göre, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, hükmün RE’SEN BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, bozma nedenine göre davalı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.09.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.