5. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından verilen 18.09.2020 tarihli karara karşı, davalı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davacıların ... İli ... 377 ada 5 parsel sayılı taşınmazda eşit oranda malik olduklarını, sınırdaş tapulu tarım arazisi olan ... İli ... 377 ada 4 parsele kayıtlı taşınmazın 01.11.2019 tarihinde sınırdaş arazi maliki olmayan 3. Kişi davalı K1'e satıldığını, davacı müvekkillerinin başka bir iş için tapuya gittiklerinde satış işleminden haberdar olduklarını, davalı noter aracılığıyla bildirim yükümlülüğünü de yerine getirmediğini beyan etmiş ve dava konusu ... İli ... 377 ada 4 parselde kayıtlı taşınmazın davalı adına olan kaydının iptali ile davacılar adına eşit oranda tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın kötü niyetli olduğunu, dava değerinin 39.200,00 TL olarak gösterilmiş ise de davaya konu taşınmazı davalının 430.000,00 TL'ye satın aldığını beyan etmiş ve davanın reddine karar verilmesini, mahkeme aksi kanaatte olup davanın kabulüne karar verilmesi halinde taşınmazın gerçek değeri olan 430.000,00 TL'nin müvekkiline ödenmesine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; davacıların ... İli ... 377 ada 5 parsel tapulu taşınmazda eşit oranda malik oldukları, 5403 sayılı Toprak Koruma Kanun'u hükümleri uyarınca davalıya ait ... İli ... 377 ada 4 parsel sayılı taşınmaz ile sınırdaş tarımsal arazi maliki konumunda olduğu ve 5403 sayılı Yasa'nın 8/i maddesinin 2.bendi uyarınca önalım hakkını kullanmak istedikleri, davacılara ait taşınmaz ile şufalı taşınmazın tarım arazisi vasfında olduğu, tarımsal bütünlük taşıdığı ve her ne kadar davacılar paydaş malik olsa da her ikisinin önalım talebinde bulundukları ve dava konusu ... ili ... 377 ada 4 ve 5 parsel sayılı taşınmazların maliklerinin aynı kişi olduğunda malik sayısının azaltılacağı ve kanunun amacının sağlanacağı, ziraat bilirkişisinin raporunda belirttiği şekilde 03.11.2017 tarihli Tarım arazilerinde Mülkiyet Devrine İlişkin Uygulama Talimatı ile 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunuyla tanınan bir hakkın kullanılmasının kısıtlanamayacağının anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kabulü ile ... İli, Merkez İlçesi, ... Köyü, 377 ada 4 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptaliile davacılar adına eşit olarak tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacının talebinin haksız ve yersiz olduğunu, somut olayda tarım arazilerinin özgülenmesi, tarımsal faaliyetleri ve metrekareleri düşünüldüğünde 6537 sayılı yasanın 8/İ maddesinin uygulama alanının bulunmadığını, dava değerinin 39.200,00 TL olarak gösterildiğini ancak müvekkilinin davaya konu taşınmazı 430.000,00 TL’ye satın aldığını, davacı tarafın, öncesinde taşınmazı satın almak istemediğini, şimdi ise kötü niyetli olarak hareket ederek taşınmazı gerçek değerinden çok daha düşük bir bedele satın alarak haksız kazanç elde etmeye çalıştığını, 5403 Sayılı Toprak Koruma Ve Arazi Kullanımı Kanunu'nun amacının tarım arazilerinin parçalanarak tarımsal faaliyetin sekteye uğramasının önüne geçmek olduğunu, somut olayda, müvekkilinin dava konusu taşınmazı satın almasıyla tarım arazilerinin bölünmesinin söz konusu olmadığını, aksine davacıların taşınmazı satın alması halinde bir bölünme söz konusu olacağını, müvekkilinin taşınmaza tek başına malik olarak tarım faaliyetinde bulunurken davacılar adına tescil yapılması halinde taşınmazın ikiye bölüneceğini, bu durumun kanunun amacına ve ruhuna aykırı olduğunu, taşınmazın gerçek değeri üzerinden depo kararı verilmemesinin hakkaniyete aykırı olduğunu ileri sürmüş ve ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini, aksi halde ise davaya konu taşınmazın gerçek değerinin - 430.000,00 TL- müvekkiline ödenmesine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen hususlarla sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen dikkate alınarak yapılan inceleme neticesinde;
Dava, 5403 sayılı Toprak Koruma Ve Arazi Kullanımı Kanunu'nun 8/İ maddesinde düzenlenen önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince, anılan Kanun maddesi uyarınca, davanın esası hakkında inceleme yapılarak, davanın kabulüne dair verilen karara karşı, davalı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusu üzerine, dosyanın henüz kesinleşmediği ve istinaf aşamasında bulunduğu sırada, 04.11.2020 tarihinde yürürlüğe giren Gıda, Tarım ve Orman Alanında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkındaki 7255 sayılı Kanun'un 20. maddesi ile sınırdaş arazi maliklerine önalım hakkı tanıyan ve davanın dayanağı olan 5403 sayılı Kanun'un 8/İ maddesinin 2. fıkrası iptal edilmiştir.
Davanın dayanağı olan kanun maddesinin, davadan sonra ancak iş bu dava kesinleşmeden önce başka bir kanun maddesi ile iptal edilmesi nedeniyle artık davalı vekilinin esasa ilişkin istinaf itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiş ve işin esası hakkında değerlendirme yapan ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, 6100 sayılı HMK'nin 353/1-b-2 maddesi uyarınca, 5403 sayılı Toprak Koruma Ve Arazi Kullanımı Kanunu'nun 8/İ maddesinde düzenlenen önalım hakkının yasa koyucu tarafından ortadan kaldırılması nedeniyle davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Ancak, dava tarihinde yürürlükte bulunan Yasa maddesi uyarınca dava açan ve dava konusu taşınmaza sınırdaş taşınmazı bulunan davacının açtığı iş bu dava, esasa ilişkin sebeplerle değil, dayanak yasa maddesinin sonradan iptal edilmesi nedeniyle reddedildiğinden, bu halde davacının haklılık durumu değerlendirilemeyeceği için davacı aleyhine vekalet ücretine ve yargılama giderlerine hükmedilmemesi gerektiğine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : (Yukarıda açıklanan gerekçelerle)
Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile, HMK'nin 353/1-b-2 maddesi gereğince hükmün düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere ilk derece mahkemesi kararının KALDIRILMASINA,
Davanın REDDİNE,
Karar tarihi itibariyle alınması gereken 54,40 TL karar ve ilam harcının, davacı tarafından dava açılırken peşin yatırılan 669,44 TL'den mahsubu ile bakiye 615,04 TL'nin talep halinde davacıya iadesine,
Yargılama giderlerinin tarafların kendi üzerinde bırakılmasına,
Davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Davalı tarafından yatırılan toplam 737,23 TL (682,83 TL + 54,40 TL) istinaf karar ve ilam harcının istek halinde davalıya iadesine,
Taraflarca yatırılan ve artan gider avansının mahkemesince resen yatıran tarafa iadesine,
HMK'nın 359/4. maddesi gereğince kararın tebliği, 302/5. maddesi gereği ise harç işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda 6100 sayılı HMK'nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 30.12.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.