ÖZET: Sanığın, olay günü evine girdiği mağdureye "sakın sesini çıkarma, seni öldürürüm" diyerek kapıyı kapatmasının ardından saldırdığı mağdureyi omuzundan tutarak ağzını kapatması şeklinde gerçekleşen eyleminin 5237 sayılı TCK'nın 102/1. kapsamında kalıp, suçun tamamlandığı gözetilmeden, eylemin teşebbüs aşamasında kaldığından bahisle müsnet suçtan kurulan hükümde aynı Kanunun 35. maddesinin tatbiki suretiyle sonuç cezanın eksik tayini, sanığın, olay günü evine girdiği mağdureyi tehdit ederek saldırmak suretiyle basit cinsel saldırı suçunu işlediği ve mevcut haliyle tehdit eyleminin basit cinsel saldırı suçunun kanuni unsurları içinde kalması nedeniyle sanık hakkında tehdit suçundan açılan dava ile ilgili olarak hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde bu suçtan da mahkumiyet hükmü kurulması kanuna aykırıdır.
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Irza geçme, nitelikli cinsel saldırı, tehdit, konut dokunulmazlığının ihlali (sanık ...); suçluyu kayırma (sanıklar ..., ..., ..., ...)
HÜKÜM : Sanık ...'in ırza geçme, basit cinsel saldırı, konut dokunulmazlığının ihlali, tehdit suçlarından mahkumiyeti ile sanıklar ..., ..., ... ile ...'nın müsnet suçtan beraatlerine
İlk derece mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle, 28.06.2014 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren ve cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda değişiklik yapan 6545 sayılı Kanunla getirilen düzenlemeler de gözetilip dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık ... hakkında ırza geçme, konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından kurulan hükümlerin incelenmesinde;
Irza geçme suçu yönünden suç tarihinin karar başlığında 1997-2004 yılları yerine 2006 ve öncesi olarak gösterilmesi mahallinde düzeltilir yazım hatası kabul edilmiş ve hükümlerden sonra 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesi ile ilgili olarak 24.11.2015 tarihli, 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı ilamıyla verilen iptal kararının konut dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hüküm yönünden infaz aşamasında nazara alınması mümkün görülmüştür.
Delillerle iddia ve savunma; duruşma göz önünde tutularak tahlil ve takdir edilmiş, sübutu kabul olunan fiillerin eleştiri dışında unsurlarına uygun şekilde tavsif ve tatbikatları yapılmış bulunduğundan, sanık ... müdafisi ile katılan mağdure vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
Sanıklar ..., ..., ... ile ... haklarında suçluyu kayırma suçundan kurulan beraat hükümlerinin incelenmesinde;
Delilleri takdir ve gerekçesi gösterilmek suretiyle verilen beraat hükümleri usul ve kanuna uygun olduğundan, katılan mağdure vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
Sanık ... hakkında basit cinsel saldırı ve tehdit suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerinin temyiz incelemesine gelince;
Sanığın, olay günü evine girdiği mağdureye "sakın sesini çıkarma, seni öldürürüm" diyerek kapıyı kapatmasının ardından saldırdığı mağdureyi omuzundan tutarak ağzını kapatması şeklinde gerçekleşen eyleminin 5237 sayılı TCK'nın 102/1. kapsamında kalıp, suçun tamamlandığı gözetilmeden, eylemin teşebbüs aşamasında kaldığından bahisle müsnet suçtan kurulan hükümde aynı Kanunun 35. maddesinin tatbiki suretiyle sonuç cezanın eksik tayini,
Kabule göre de;
Mahkemenin kabul gerekçesinde sanığın, mağdureye yönelik nitelikli cinsel saldırı eyleminin teşebbüs aşamasında kaldığı belirtilmesine rağmen, hüküm kurulurken cezanın TCK'nın 102/1, 35. maddelerine göre belirlenmesi suretiyle kabul ile hüküm arasında çelişki yaratılması,
Sanığın, olay günü evine girdiği mağdureyi tehdit ederek saldırmak suretiyle basit cinsel saldırı suçunu işlediği ve mevcut haliyle tehdit eyleminin basit cinsel saldırı suçunun kanuni unsurları içinde kalması nedeniyle sanık hakkında tehdit suçundan açılan dava ile ilgili olarak hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde bu suçtan da mahkumiyet hükmü kurulması,
Kanuna aykırı, katılan mağdure vekili ile sanık ... müdafisinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 27.02.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
(www.corpus.com.tr)