Borçlunun, takibin dayanağı ilamda Karayolları Genel Müdürlüğünün taraf olduğunu ancak icra emrinin tüzel kişiliği ve taraf olma kabiliyeti olmayan Karayolları 3. Bölge Müdürlüğü adına düzenlendiğini ve tebliğ edildiğini, tüzel kişiliğini genel müdürün temsil edeceğini belirterek icra emrinin ve takibin iptalini talep ettiği, Mahkemece ilk kararda; şikayetin kabulü ile icra emrinin iptaline karar verildiği, hükmün borçlu tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 13.03.2017 tarih ve 2017/9573E. - 2017/3461 K. sayılı kararı ile; takip ilama aykırı olduğundan takibin iptaline karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile kararının bozulduğu, Mahkemece; bozma sonrası yapılan yargılama sonucunda, alacaklı tarafın borcun ödenmiş olduğunu beyan ettiği gerekçesi ile davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, karar verildiği görülmektedir.
Mahkemece, Yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilmesi halinde ( 6100 sayılı HMK'nun 373. maddesi) mahkeme artık bu uyma kararı ile bağlıdır. Bozmaya uyulmakla, bozma lehine olan taraf yararına usulü kazanılmış hak doğmuş olur (HGK 2010/9-71 E., 2010/87 K.).
Öte yandan, her dava ve şikayet, açıldığı tarihteki hukuki durum gözetilerek hükme bağlanır. (28.11.1956 tarih ve 15/15 sayılı İ.B.K. ve HGK'nun 17/03/1954 tarih ve 3/40-49 sayılı kararı). Sonradan gelişen, değişen olaylar, değerlendirmeye katılamaz (Hukuk Genel Kurulu’nun 11.05.2011 tarih ve 2011/12-177 esas, 2011/300 karar sayılı kararı).
O halde, mahkemece, hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda şikayetin kabulü ile takibin iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nin 366 ve HUMK’nin 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17/09/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.