Boşanma Davalarında Katılma Yoluyla İstinaf Hakkı
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi
Esas No : 2022/110
Karar No : 2022/2119
Karar Tarihi : 2022-03-07





Özet:

Somut olayda, her ne kadar, bölge adliye mahkemesince, davacı- karşı davalı erkeğin kendi boşanma davasının reddi ve kadının boşanma davasının kabulü yönünden katılma yoluyla istinaf hakkının bulunmadığı belirtilerek bu yönden istinaf talebinin reddine karar verilmiş ise de; hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından istinaf edildiğine göre, davacı-karşı davalı erkeğin, davalı-karşı davacı kadının istinaf sebepleri ile bağlı olmaksızın katılma yoluyla her iki davayı bütün yönleriyle istinaf etme hakkı bulunduğu gözetilerek , her iki boşanma davası yönünden katılma yoluyla istinaf taleplerinin esastan incelenmesi gerekirken yazılı şekilde erkeğin katılma yoluyla istinaf dilekçesinin bu hükümler yönünden inceleme dışı bırakılarak usûlden reddi doğru olmamış, hükmün münhasıran bu sebeple bozulması gerekmiştir.

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından her iki dava ve ferileri yönünden; davalı-karşı davacı kadın tarafından ise tazminatların miktarı, tazminatlar yönünden vekalet ücretine hükmedilmemesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

İlk derece mahkemesi kararına karşı, davalı-karşı davacı kadın tarafından süresi içerisinde "tazminatların miktarı " yönünden, davacı-karşı davalı erkek tarafından ise katılma yoluyla "kendi boşanma davasının reddi, kadının boşanma davasının kabulü" yönünden istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Bölge adliye mahkemesince; davalı-karşı davacı kadının, karşı davada lehine hükmedilen tazminatlar yönünden istinaf yoluna başvurduğu, davacı- karşı davalı erkeğin ise, katılma yoluyla asıl dava ve karşı davanın tümü yönlerinden istinaf kanun yoluna başvurduğu, katılma yoluyla istinaf başvurusunun asıl istinaf başvurusuna sıkı sıkıya bağlı olduğu, kadının, lehine takdir edilen maddi ve manevi tazminat miktarları dışında istinaf istemi bulunmadığına göre erkeğin katılma yoluyla kadın lehine takdir edilen maddi ve manevi tazminat miktarları dışındaki istinaf başvurusunun incelenemeyeceği anlaşıldığından, erkeğin tazminat miktarları dışındaki istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.

Hüküm taraflarca süresi içerisinde temyiz edilmiştir.

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 348/1. maddesi gereğince istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvurma hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, vereceği cevap dilekçesi ile istinaf yoluna başvurabilir.

Somut olayda, her ne kadar, bölge adliye mahkemesince, davacı- karşı davalı erkeğin kendi boşanma davasının reddi ve kadının boşanma davasının kabulü yönünden katılma yoluyla istinaf hakkının bulunmadığı belirtilerek bu yönden istinaf talebinin reddine karar verilmiş ise de; hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından istinaf edildiğine göre, davacı-karşı davalı erkeğin, davalı-karşı davacı kadının istinaf sebepleri ile bağlı olmaksızın katılma yoluyla her iki davayı bütün yönleriyle istinaf etme hakkı bulunduğu gözetilerek , her iki boşanma davası yönünden katılma yoluyla istinaf taleplerinin esastan incelenmesi gerekirken yazılı şekilde erkeğin katılma yoluyla istinaf dilekçesinin bu hükümler yönünden inceleme dışı bırakılarak usûlden reddi doğru olmamış, hükmün münhasıran bu sebeple bozulması gerekmiştir.

SONUÇ:

Temyiz edilen bölge adliye mahkemesi kararının yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, tarafların sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıranlara geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 07.03.2022 (Pzt.)