Sanık ... ... hakkında mağdurlar ... ve ...’a yönelik kasten yaralama suçundan doğrudan verilen adli para cezalarının miktar itibariyle kesin nitelikte olup temyiz kabiliyeti bulunmadığı anlaşıldığından sanık müdafiinin bu suçlarla ilgili temyiz istemlerinin CMUK'un 317. maddesi uyarınca ayrı ayrı REDDİNE karar verilmiştir.
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık ...’in mağdur ...’a karşı eyleminin sübutu kabul, takdire ilişkin cezayı azaltıcı sebebin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma nedeni dışında bir isabetsizlik görülmediğinden, sanık müdafiinin kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine,
Ancak,
Oluşa ve dosya kapsamına göre;
Sanığın olay tarihinde eşi olan mağdur ile aralarında çıkan tartışma sırasında ele geçirilemeyen kesici alet ile boğazını kesmek suretiyle boyun arka bölümünde yaklaşık 20 cm uzunluğunda 2 cm derinliğinde kesi oluşturarak basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek şekilde yaralanmasına sebep olduğu olayda hedef alınan vücut bölgesi ve meydana gelen zararın ağırlığı nazara alındığında sanığın mağdura yönelik eylemine bağlı olarak ortaya çıkan kastının öldürmeye yönelik olduğunun anlaşılması karşısında, kasten öldürmeye teşebbüs suçundan hüküm kurulması gerektiği gözetilmeksizin suç vasfında hataya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulmak suretiyle eksik ceza tayini,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanık hakkında kurulan hükme yönelik aleyhe temyiz bulunmadığından CMUK’un 326/son maddesi gereğince ceza miktarı itibariyle kazanılmış hakkı saklı kalmak kaydıyla, hükmün tebliğnamedeki düşünceye kısmen aykırı olarak BOZULMASINA, 07/07/2020 gününde oy birliği ile karar verildi.