Bir Kaç Paftaya Bölünebilecek Taşınmazda Sadece Dava Konusu Kısım İçin Karar Verilebileceği
Danıştay 6. Daire
Esas No : 2012/1219
Karar No : 2012/5150
Karar Tarihi : 2012-10-11





Dava; ….. İli, ….. İlçesi, ….. Mevkii, 16/17 pafta, 1561 parsel sayılı taşınmazın hissedarı olan davacı tarafından, 18/09/2009 tarihli, 1530 sayılı belediye meclis kararıyla kabul edilen ve 08.12.2009 tarihinde askıya çıkartılan 1/5000 ölçekli ….. Nazım İmar Planına askı süresi içerisinde yapılan itirazın zımnen reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince; mahkemelerince yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen bilirkişi raporunda, her ne kadar uyuşmazlığa konu planın şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve kamu yararına uygun olduğu belirtilmiş ise de, dava konusu taşınmazın başka bir hissedarı tarafından İstanbul 7. İdare Mahkemesinin E:2010/807 sayılı esasında açılan davada yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda anılan mahkemenin 25.05.2011 tarih ve K:2011/1164 sayılı kararıyla söz konusu işlemin iptaline karar verilmiş olması nedeniyle, bu aşamada, bakılan davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle, konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, bu karar davalı idare vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Mahkemenin temyize konu kararında dayanak aldığı, ….. 7. İdare Mahkemesinin 25.5.2011 günlü, E:2010/807, K:2011/1164 sayılı kararı temyiz aşamasında Dairemizin 23.3.2012 günlü, E:2011/7053, K:2012/1211 sayılı kararıyla, "dosyada bulunan aynı alana ilişkin bilirkişi raporları ile diğer bilgi ve belgeler birlikte incelenerek yapılan değerlendirmede; ..... ..... ..... Köprüsü ve bağlantı yollarının yapılması ile köprüye giden yolların uyuşmazlığa konu taşınmazın bulunduğu Sultanbeyli yerleşmesinden geçmesi ve 1985 sonrası ….'a yönelen göçün büyük bir bölümünün de buraya yerleşmesi üzerine, bu bölgede yoğun yapılaşma ve nüfus artışının yaşandığı, bu nedenle …..'nin 1992 tarihinde ….. İlçesinden ayrılarak yeni bir ilçe olduğu, ancak çok hızlı yapılaşma ve hisseli bir mülkiyet düzeni içinde enformel gelişmiş bir alana dönüştüğünden, modern kent yaşamının gerektirdiği sağlıklı ve düzenli kentleşmeyi sağlayıcı kentsel hizmetlerin eksik bulunduğu, imar planlarının amacı da yerleşmelerin kentsel yaşam kalitesini oluşturan eğitim, sağlık, ulaşım, kültür ve güvenlik gibi konularda kamu yararı ile bireysel haklar arasında dengeyi sağlamaya çalışarak yaşanabilir çevreler oluşturmak olduğundan, kontrolsüz ve hızlı bir şekilde plandan önce oluşmuş kentsel dokuların yeniden planlanması ve modern yaşamın gerektirdiği yaşam kalitesi standartlarına eriştirilmesi için önceki tarihlerde yapılmış olan imar planların ve bunlarda yapılan değişikliklerin de birçok yargı kararlarıyla iptal edilmesi üzerine yeni imar planlarının yapılmasının kaçınılmaz bir hal aldığının görüldüğü, öte yandan, uyuşmazlık konusu parselde belirlenen okul alanında yapıları bulunan diğer hissedarlarca ….. 6. İdare Mahkemesinin E:2010/1889, …… 8. İdare Mahkemesinin E:2010/376 ve ….. 3. İdare Mahkemesinin E:2010/948 sayılı dosyalarına kayden açılan iptal davalarında, yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporlarda; nitelikli bir kentleşme için uyuşmazlık konusu okul alanına ihtiyaç olduğu, yeterli ve analiz sentezler yapılarak varılan sonuçlar üzerinden üretilen alana ilişkin plan kararlarının tutarlı olduğu, öngörülen okul alanının yer seçimi, çevresindeki yoğunluk, ulaşım olanakları, çevresel etkiler vb. yönlerden bir sakıncasının tespit edilemediğinin belirtildiği, ayrıca eldeki davada Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda her ne kadar mevcut yapılaşmalar nedeniyle öngörülen okul kullanımının kamuya gereksiz külfet getireceği ifade edilmekte ise de, bu durum yargılamanın hukuki gerekçesini oluşturacak bir husus olmadığı gibi, mevcut yapıların korunabilir nitelikte olup olmadığının da ayrıca değerlendirilmesi gerektiği kaldı ki, aynı raporda mevcut hava fotoğrafından da uyuşmazlık konusu taşınmazın, civarındaki taşınmazlara oranla daha az yoğunlukta yapılaştığının da görüldüğü, diğer taraftan, davalı idarenin savunması ve eklerinden dava konusu taşınmazın bulunduğu 1561 sayılı hisseli parselin, yaklaşık 6.000.000 m² büyüklüğünde olduğu ve bu parsel içinde davacıya ait mevcut yapı dışında farklı okul alanları, yollar, parklar v.b. alanların oluştuğu ve bu parselde yer almakla birlikte planlama açısından yerinde olduğu bilirkişi raporlarıyla tespit edilen ve hukuka uygunluğu da yargı yerlerince hükme bağlanan başka kullanımların yer aldığı uyuşmazlık konusu 1561 sayılı parsele getirilen fonksiyonlarının tümünün iptal edilmesinin, mahkeme kararıyla hukuka uygun olduğu tespit edilmiş olan başka taşınmazların durumunun da olumsuz etkileneceği açık olduğundan, planda 1561 sayılı parsele getirilen fonksiyonların dava konusu kısımlarla sınırlandırılarak hüküm kurulması gerekirken, bir kaç paftaya bölünebilen ve birçok kullanımdan oluşan parselin tamamına yönelik planın iptali sonucunu doğuracak şekilde hüküm kurulmasında da amaçlanan sonuç yönünden hukuki isabet bulunmadığı, tüm bu hususların değerlendirilmesi neticesinde; 1/5000 ölçekli ….. Nazım İmar Planının uyuşmazlık konusu taşınmaza ilişkin kısmının iptali istemiyle açılan bu davanın reddi gerektiği sonucuna varılmış, temyize konu iptal kararında hukuki isabet görülmediği gerekçesiyle" bozulduğundan, temyize konu kararda bu yönüyle hukuka uyarlık görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle, ….. 6. İdare Mahkemesince verilen 31/10/2011 tarihli, E:2010/889; K:2011/1620 sayılı kararın BOZULMASINA, dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere 11.10.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.