Özet:
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ***'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacı, maliki olduğu *** ada *** parsel sayılı taşınmazın, kendisi ile baba adı, adı ve soyadı aynı olan Tevfik Nalsare isimli kişinin borcu nedeniyle, davalı Ediz Nohro tarafından başlatılan icra takibi sonucunda davalı Ökmen Pamir Niteç'e ihale edildiğini, tescilin yolsuz olduğunu ileri sürerek, tapu iptali ve tescile karar verilmesini istemiştir.
Davalı Ediz kendisine husumet yöneltilemeyeceğini, davalı Ökmen iyiniyetli olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, davalı Ediz’in alacaklı sıfatı ile icra takibi yapan kişi konumunda olduğundan, davalı Ökmen ’in ise iyiniyetli olmadığı kanıtlanamadığından davanın reddine karar verilmiştir.
Çekişme konusu *** ada *** parsel sayılı taşınmaz davacı adına kayıtlı iken, davacı ile baba adı, adı ve soyadı aynı olan Tevfik Nalsare'ün borcu nedeniyle, davalı Ediz Nohro tarafından İzmir 6. İcra Müdürlüğü'nün 2008/7708 Esas sayılı dosyasında yürütülen icra takibi sonunda 21.03.2011 tarihinde diğer davalı Ökmen Pamir Niteç'e ihale edildiği ve 08.08.2011 tarihinde bu davalı adına tapuya tescil edildiği kayden sabittir.
Hemen belirtilmelidir ki; taşınmazın ihale ile satılarak davalı Ökmen adına tescil edilmiş olması sicilin yolsuz olma niteliğini değiştirmez ve neticeye etkili değildir. Yolsuz tescile konu olan taşınmaz borçluya ait bulunmamaktadır. Öte yandan alıcı davalı Ökmen ilk el durumundadır ve yolsuz tescille edinen kişinin Türk Medeni Kanununun 1023. maddesinin koruyuculuğundan yararlanamayacağı açıktır. Anılan bu kural öğretide ve yargısal uygulamalarla kararlılık kazanmıştır.
Hâl böyle olunca, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir.
Davacı vekilinin temyiz itirazı yerindedir. Kabulü ile, hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 10.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.