Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Taraflar arasında iş akdinin feshinin haklı nedene dayanıp dayanmadığı hususunda uyuşmazlık vardır.
Davacı vekili davacının, davalının temel edimi olan ücret borcunu zamanında ifa etmemesi, yıllık izin gibi işçilik haklarının kullandırılmaması sebepleriyle davalıya bu sıkıntıların giderilmesi konusunda talepte bulunduğunu, rahatsızlığını dile getiren ve bu nedenle göze batan davacının diğer vardiya amiri ile işi erken bırakma yüzünden yaşadığı ufak bir tartışma neticesinde işten çıkarıldığını, hakkında küfür ettiğine yönelik tutulan tutanakların tamamen asılsız olduğunu, gerçekte itiraz etmesi ve tepkisini dile getirmesi nedeniyle diğer işçilere de işveren açısından olumsuz örnek olduğu için işten çıkartıldığını ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin ve ücret alacağının davalıdan alınarak tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili davacının diğer çalışanlarla uyum sağlayamadığını, uygunsuz ve yakışıksız tavırlar sergilediğini, işverence sabır ve anlayış gösterilmesine rağmen agresif davranışlarının, küfürlü konuşmalarının ve uyumsuz hareketlerinin devam ettiğini, en son olarak diğer vardiya amiri A.. A..'ın üzerine yürüyerek küfür ettiğini ve bu sebeplerle sözleşmeyi haklı nedenle feshettiğini savunmuştur.
Mahkemece kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin kabulüne karar verilmiştir.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 20/2. maddesinde açıkça, feshin haklı nedenlere dayandığının ispat yükü davalı işverene verilmiştir.
4857 sayılı Yasanın 25/II-d maddesinde işçinin işverenin başka bir işçisine sataşması halinde işverinin iş sözleşmesini bildirim süresini beklemeksizin feshedebileceği bildirilmiştir.
Somut olayda davacının iş akdinin 20.09.2012 tarihinde işverenin bir başka işçisi olan A.. A..’a hakaret etmesi sebebiyle feshedildiği anlaşılmaktadır. Dosya içerisinde bulunan söz konusu olaya şahit olan işçilerin yazılı beyanları ve bu beyanlarını duruşmada tanıklıklarıyla doğrulamaları karşısında davacı işçinin davalı işverenin başka bir işçisine sataştığı sabittir. Bu sataşma nedeniyle işverence yapılan feshin haklı nedene dayandığı hususu gözetilmeden mahkemece yanlış değerlendirmeyle kıdem ve ihbar tazminatı talebinin kabulüne karar verilmiş olması hatalı olup bozma nedenidir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 09.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.