Özet:
MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Antalya 1. Tüketici Mahkemesi'nce bozmaya uyularak verilen 10.10.2018 tarih ve 2017/715-2018/573 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesinin davalılar vekilleri tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacının bilgisi haricinde kredi kartından ve hesabından para aktarımı yapıldığını, işlemlerin davacının kullandığı davalılardan Avea şirketine ait cep telefonu hattının başka şahıslarca kopyalanması suretiyle yapıldığını, bu olayla ilgili şirket yetkilileri ve bayisi hakkında Antalya Cumhuriyet Savcılığına 2011/66182 numaralı dosyasından suç duyurusunda bulunulduğunu, olayla ilgili gerekli kimlik kontrollerini yapmayarak sim kartın üçüncü kişilerce kullanımına sebep olan Avea şirketinin zarardan sorumlu olduğunu, dolandırıcılık işleminin davacının eşine davalı banka tarafından çıkartılan ancak davacı tarafından kabul edilmeyen ek karttan yapıldığını, bu nedenle bankanın da söz konusu işlemde tamamen kusurlu olduğunu, davalıların güvenlik önemlerinin yetersiz kalması sebebiyle davacının toplam 3.395,00 TL maddi ve 5.000,00 TL manevi tazminatın faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ...Ş. vekili, davacı tarafın davalı şirket ile yaptığı abonelik sözleşmesine istinaden GSM hizmeti almaya başladığını, diğer davalı ile yapılan 04.02.2011 tarihli sözleşmenin 3.7 maddesinde sim kart değişikliğinden sonra 96 saat boyunca hızlı sms gönderilmemesi şeklinde yükümlülük getirildiğini, ancak bankaların bunu uygulamadığını, kimlik ve banka hesapları hakkında bilgilerin 3.kişilerin eline geçmesinde davacının ve davalı bankanın ağır kusuru bulunduğunu belirterek, davanın reddini istemiştir.
Davalı ...Ş. vekili, dava konusu işlemlerin davacının egemenlik alanında bulunan internet şifresinin kullanılması ve sistemde kayıtlı bulunan kullanıcının kendisinin tanımladığı cep telefonu numarasına gönderilen tek kullanımlık cep şifresinin doğru girilmesiyle gerçekleştirildiğini, davacıya ait kredi kartının fiziksel olarak kullanılmadığını, davacının cep telefonuna erişilmesinde davalıya kusur yüklemeyeceğini, manevi tazminat yönünden davacının kişilik haklarına bir saldırı amacı ve gayreti olmadığını belirterek, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davalı banka tarafından internet bankacılığına ilişkin şifrelerin, mevduat hesabı ve kredi kartı hesaplarına ilişkin bilgiler ile GSM hattının 3. kişilerce ele geçirilmesinin davacının ağır kusurundan kaynaklandığının ispat edilemediği, internet bankacılığında basiretli davranıp, yeterli güvenlik önlemlerini almayan, üzerine düşen özen yükümlülüğünü yerine getirmeyen davalı bankanın kusurlu olduğu, diğer davalı GSM şirketi olan Avea A.Ş'nin ise, sahte kimliklerle sim kart değişikliklerin yapılmasını önlemek için gerekli güvenlik tedbirlerini almadığından kusurlu olduğu, davacının, usulsüz sim kart değişikliği yapılarak ve internet bankacılığı şifrelerini kusuru olmadan ele geçirilerek hesabından para çekilmesi işlemlerinde davalı bankaya süresi içerisinde müracaat etmesine rağmen işlemlerin düzeltilmemesi ve davalıların kusurlu hizmetleri sebebiyle davacının kişilik haklarının zarar gördüğü, dolayısıyla manevi tazminat verilmesi şartlarının oluştuğu gerekçesiyle 3.395,00 TL maddi tazminatın ve 1.500,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmiş, hüküm Avea İletişim Hizmetleri A.Ş. vekili ve ...T.A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay (kapatılan) 19. Hukuk Dairesinin 2016/9783 esas ve 2017/6467 karar sayılı ve 02/10/2017 tarihli kararı ile; "Dava, kredi kartından kaynaklanan maddi – manevi tazminat isteminden ibarettir.
Mahkemece alınan bilirkişi raporuna göre hüküm kurulmuşsa da, bilirkişinin uzmanlık alanının ne olduğu hususu belirsizdir. Banka kayıtları inceleme uzmanı diye bir alan bulunmamaktadır.
Mahkemece, uzmanlık alanının ne olduğu bilinmeyen ve yetersiz olan bilirkişi raporuna göre karar verilmesi uygun olmamıştır.
Bu durumda bankacılık ve telekom konusunda uzman bilirkişi kurulundan oluşacak bir heyetten rapor alınarak varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, mahkeme kararının bozulması gerekmiştir. " gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda benimsenen bilirkişi raporuna göre, davalı ...’ın, davacının kredi kartı hesabına internet bankacılığı yoluyla girilerek işlem yapılması olayında hesaba farklı bir IP numarası ile giriş yapılarak birden fazla şüpheli işlemlerin yapıldığı konusunda davacıyı uyarmadığı, üzerine düşen objektif özen yükümlülüğünü yerine getirmediği ve kusurlu olduğu, internet bankacılığına ilişkin şifrelerin, mevduat hesabı ve kredi kartı hesaplarına ilişkin bilgiler ile GSM hattının 3. kişilerce ele geçirilmesinin davacının ağır kusurundan kaynaklandığının davalı banka tarafından ispat edilemediği, diğer davalı GSM şirketi olan Avea İletişim Hiz. A.Ş'nin ise, sim kart değişikliğine ilişkin taleplerin değerlendirilmesinde müşterinin nüfus cüzdanının aslının görülerek sisteme taranması ve daha önceki işlemlerde taranan nüfus cüzdanı ile karşılaştırmasının yapılması, 3. kişilerce GSM hattı ve sim kart gibi değişikliklerin yapılmasını önlemek için talepte bulunan kişinin abonelik sözleşmesinin gerçek tarafı olup olmadığını tespit etmek açısından başkaca güvenlik tedbirlerini alması gerektiği halde davalı GSM şirketinin bayisi tarafından nüfus cüzdanı aslının görülüp görülmediğinin belli olmadığı, ayrıca nüfus cüzdanı yanında kişinin abone sahibi olduğunu teyit açısından diğer güvenlik bilgilerinin sorulmadığı, imza teyiti yapılmadığı bu nedenle davalı ... bayisinin sim kart değişikliği işleminde kusurlu olduğu, yetkili bayi ve satıcısının eylem ve işlemlerinden yasa gereğince davalı ...Ş'ninde müteselsilen sorumluluğunun bulunduğu, davacının manevi tazminat isteminin davalılardan kaynaklanan ve davacının kişilik hakkının zedelenmesine sebebiyet verecek nitelikte bir eylem bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 3.395,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş hüküm davalı ...Ş. vekili ve ...T.A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davalı ...Ş.’nin temyiz itirazlarının, dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre reddi gerekmiştir.
Davalı ...Ş.’nin temyiz istemine gelince, bilirkişi kurulu raporunda her ne kadar davalı bankaya da 3. kişilerce yapılan internet dolandırıcılığından dolayı kusur verilmişse de, davalı bankanın dosya içerisindeki delillerine göre, internet bankacılığı işlemlerine ilişkin her türlü önlemi aldığı, meydana gelen zarardan dolayı herhangi bir kusurunun bulunmadığı anlaşılmakla dosya içeriğine ve oluşa uygun düşmeyen bilirkişi raporunun tespiti doğru olmayıp, davalı banka hakkındaki davanın reddi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ...Ş. vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte belirtilen nedenlerle hükmün davalı ...Ş. yönünden BOZULMASINA, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz eden davalılara iadesine, 18.01.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.