Taraflar arasında görülen davada İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 10/04/2017 tarih ve 2010/622 E. - 2017/243 K. sayılı kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine-kabulüne dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi’nce verilen 22/02/2018 tarih ve 2017/1014-2018/157 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı banka vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, 6100 sayılı Kanun'un 369. maddesi gereğince miktar veya değer söz konusu olmaksızın duruşmalı olarak incelenmesi gereken dava ve işlerin dışında bulunduğundan duruşma isteğinin reddiyle dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, dava dışı B. Eczacılar Kooperatifi adına kayıtlı ve fakat müvekkilinin kullanımında bulunan hatta ait sim kartın, kimliği belirsiz kişilerce iptal ettirilerek aynı numaraya yeni sim kartı çıkartıldığını, akabinde 27.03.2009 tarihinde internet bankacılığı yoluyla müvekkilinin davalı banka şubesindeki kredili mevduat hesabından 49.880,00 TL’nin aynı bankanın müşterisi olan dava dışı ...’nun hesabına transfer edildiğini, davalıların gerekli özen ve yükümlülüğü göstermeyerek zarara neden olduklarını, bu olaydan dolayı müvekkilinin ticari itibarının sarsıldığını, maddi sıkıntılara girdiğini, transfer edilen paranın faizi ile birlikte ödenme zorunluluğu ile karşı karşıya kaldığını, olayla ilgili savcılık tahkikatının devam ettiğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 7.500.- TL manevi ve 1.000.- TL maddi tazminat olmak üzere 8.500,00 TL tazminatın davalı bankadan; 7.500.- TL manevi ve 1.000.- TL maddi tazminat olmak üzere 8.500,00 TL tazminatın davalı ... AŞ’den tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekilinin 14.11.2012 havale tarihli ıslah dilekçesinde; davasını ıslah ederek; davalı bankanın kusuru nedeniyle transfer edilen kredili mevduat hesabına bağlı 49.880,00 TL kredinin 14.01.2011 tarihinde tamamen kapatılarak ödendiğinden davalı bankaya ödenen toplam 125.000.- TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı bankadan tahsiline, 7.500.- TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı bankadan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı banka vekili, müvekkili bankaya husumet düşmediğini, diğer davalı firmanın ve onun bayisinin kusurunun olduğunu, müvekkilinin gerekli tüm önlemlerini aldığını, herhangi bir kusur ve ihmalinin bulunmadığını, kurumsal internet bankacılığı hizmetinden yararlanan davacının şifre, parola, güvenlik kodu gibi bilgileri üçüncü kişilerle paylaşmaması gerektiğini, sisteme giriş için gerekli tüm adımların güvenlik önlemleriyle korunduğunu, sisteme kayıtlı telefon numarasına onay kodu gönderilerek işlem yapıldığını, tazminat taleplerinin fahiş olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı ...Ş. vekili, davacının abonelik sözleşmesinin tarafı olmadığını, davacının internet bankacılığına ilişkin şifrelerini gereği gibi koruyamadığını, gerekli özeni ve dikkati göstermediğini, müvekkilinin bayisinde gerçekleşen sim kart değişikliğinin usulüne uygun olarak yapıldığını, müvekkilinin cep telefonu işletmecisi olup, dava konusu olay bakımından yükümlülüğünün söz konusu SMS’nin taşınmasından ibaret olduğunu, internet bankacılığında ne davalı bankaya ne de banka müşterisine karşı herhangi bir taahhütte bulunmadığı gibi özel bir ücret almadığını, uygun illiyet bağının bulunmadığını, tazminat koşullarının oluşmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalı bankanın mevduat sözleşmesi kapsamında müşterinin şifre ve bilgilerini koruma ve ilgili tedbirleri alma yükümlülüğünün bulunduğu, davalı ...Ş.’nin ise sim kart değişikliğinden dolayı kusurlu olduğu ve zararın meydana gelmesine etken olduğu, haksız fiili işleyenlerin de kusurların bulunduğu, davacının şifre ve kimlik bilgilerinin saklama sorumluluğunu ihlal ettiği, davalı bankanın % 20 oranında, davalı ... AŞ’nin %15 oranında kusurlu oldukları, kalan kusurun haksız fiil faillerine ait olduğu, davacının bankadaki 49.880,75 TL’si haksız ele geçirildiğinden bu haksızlığı gidermek için bankadan kredi kullandığı, bu kredi sebebi ile ödemek zorunda kaldığı faiz ve vergiler toplamının 6.743,76 TL olduğu, gerçek zararının 56.623,00 TL olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 8.493,45 TL’nin davalı ... AŞ’den; 11.924,60 TL’nin Banka’dan dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine, 1.500,00 TL manevi zararın da dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsilde tekerrür olmamak şartıyla alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri ayrı ayrı temyiz etmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince dosya kapsamına göre, GSM operatörü davalıya bu davada husumet yöneltilemeyeceği, diğer davalı bankanın müşteri bilgilerini saklamak konusunda zaafiyete düştüğü, ayrıca manevi tazminat şartlarının gerçekleşmediği gerekçesiyle davacı ile davalı ...Ş. vekillerinin istinaf başvurularının HMK 353/1.b.2. maddesi uyarınca kabulü ile; ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak, davanın, davalı ...Ş. yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, davalı banka yönünden davanın kısmen kabulü ile 56.623,76 TL alacağın 14.01.2011 tarihinden itibaren işleyecek ve 3095 sayılı Yasa'nın 2/2. maddesi uyarınca avans esasına göre hesaplanacak temerrüt faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, davacı yararına manevi tazminatın koşulları oluşmadığından bu istemin reddine karar verilmiştir.
Kararı davalı banka vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı banka vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 3.493,47 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı bankadan alınmasına, 26/06/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.