Özet:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
TALEP:
İhtiyati haciz talep eden davacı vekili talep dilekçesinde özetle; davalı/borçlu ile müvekkili şirket arasında sözlü taşınır satış sözleşmesi akdedildiğini, alım satımına dair hakkında sözleşme akdedilen mallar için müvekkili tarafından davalı/borçluya temel fatura senaryolu, ... numaralı, 26.07.2023 tarihli, KDV dahil 186.685,20 TL bedelli satış e-fatura kesildiğini, anılan faturaya konu malların, müvekkilinin anlaşmalı olduğu lojistik firması olan “... Mah. Prof. Dr. ... Cad. ... İş Merkezi Blok No:.. İç Kapı No:... Ataşehir / İSTANBUL” adresinde mukim, ... vergi kimlik numaralı, ... Tic. Ltd. Şti.’ne taşıttırıldığını ve temel irsaliye senaryolu, ... numaralı, 26.07.2023 tarihli sevk e-irsaliyesi ile davalı/borçlunun çalışanının imzası karşılığında davalı/borçluya teslim edildiğini, bu vesile ile müvekkilinin alacağının muaccel hale geldiğini, TTK 21/2. maddesi uyarınca davalı/borçlunun, fatura ve fatura içeriğindeki malları teslim aldığını, faturayı aldığı tarihten itibaren 8 gün içinde veya daha sonrasında herhangi bir itirazda bulunmadığını ve davalı/borçlu tarafından içeriği kabul edilmiş olan fatura bedelinin hala müvekkili şirkete ödenmediğini, müvekkilinin alacağını tahsil edemediğini, müvekkili tarafından alacağının tahsili amacı ile Antalya .... Noterliği 27.12.2023 tarihli, ... yevmiyeli ihtarnamesi ile alacağın, ihtarnamenin tebliğinden itibaren bir gün içerisinde ihtarname içeriğinde bildirilen banka hesabına ödenmesinin ihtar edildiğini ancak ödenmediğini, davalı/borçlunun 03.01.2024 tarihi itibarıyla temerrüde düştüğünü, davalı/borçlu aleyhine Antalya Genel İcra Dairesi ... Esas sayılı dosyası ile örnek 7 no.lu icra takibine başlandığını, ödeme emrinin davalı/borçluya tebliği üzerine davalı/borçlu tarafından müvekkilinin alacağını sürüncemede bırakmak amacı ile kötü niyetli bir şekilde borcun tamamına, faize, faiz miktarına, faiz oranına ve tüm fer’ilerine itiraz edildiğini ve takibin durduğunu, ayrıca davalı/borçlunun, borca batık olduğu, mallarını kaçırma hazırlığı içinde olduğu bilgisi alındığını ve alacak rehinle veya başkaca bir şekilde teminat altına alınmadığından ayrıca alacak; fatura ve imzalı sevk irsaliyesi gibi yazılı belgelere dayandığından, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla öncelikle teminat aranmaksızın aksi halde mahkememizce takdir edilecek uygun teminat karşılığında davalı/borçlunun, 186.685,20 TL asıl alacak borcunu karşılayacak miktarda menkul ve gayrimenkul mallarıyla, üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerinde ihtiyati haciz konulmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
İstinaf incelemesine konu kararı veren ilk derece Mahkemesince ihtiyati haciz talebi hakkında yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda 12.03.2024 tarihli ara karar ile "..davanın, İİK 67 maddesi gereğince açılan itirazın iptali davası olduğu, İhtiyati haciz, İİK'nin 257 vd. Maddelerinde yazılmış olup, 257. Md. Uyarınca, ihtiyati haciz vadesi gelmiş bir para borcu için istenebilecektir. Aynı maddeye göre vadesi gelmemiş borçtan dolayı ihtiyati haciz istenebilmesi için borçlunun muayyen yerleşim yerinin olmaması veya borçlunun taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisinin kaçmaya hazırlanması, yahut kaçmış olması veya bu maksatla alacaklarının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunması gereklidir. Aynı yasanın 258.maddesinin ikinci cümlesi gereğince, alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecburdur. Anılan kanun maddeleri, dosya kapsamındaki mevcut bilgi ve belgeler dikkate alındığında; faturaya dayalı alacakta talep edenin muaccel ve kuvvetle muhtemel bir alacağının bulunduğuna mahkememizce kanaat getirilmemiş olup; faturalar ile ilgili alacağın varlığı yargılamayı gerektirdiğinden ve anılan alacak kalemleri ile ilgili olarak İİK.nun 257 ve devamı maddelerinde öngörülen koşullar gerçekleşmediği, davacının iddiasını yaklaşık ispat ile ispat edemediği, borçlunun mal kaçırdığı iddialarının ise soyut olduğu, somut delillere dayanmadığı anlaşılmakla, faturaya dayalı ihtiyati haciz talebinin reddine" karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
İhtiyati haciz talep eden davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasındaki ticari ilişkiye dayalı sözlü şekilde taşınır satış sözlemesi akdedildiğini, müvekkili şirket tarafından sözleşmeye konu mallar için davalı şirkete temel fatura senaryolu, ... numaralı, 26.07.2023 tarihli, KDV dahil 186.685,20 TL bedelli satış e-fatura kesildiğini, anılan faturaya konu malların, müvekkilinin anlaşmalı olduğu lojistik firmasına taşıttırılmış ve temel irsaliye senaryolu, ... numaralı, 26.07.2023 tarihli sevk e-irsaliyesi ile davalı şirket çalışanının imzası karşılığında teslim edildiğini, aradan geçen zamana rağmen müvekkilinin davalıya yönelttiği satış bedelinin ödenmesine ilişkin tüm yazılı ve sözlü taleplerin karşılıksız kaldığını, müvekkilinin alacağını tahsil edememesi karşısında bu sefer Antalya .... Noterliği 27.12.2023 tarihli, ... yevmiyeli ihtarname ile fazlaya ilişkin hak ve taleplerini saklı tutularak, davalı şirketten 24 saat içerisinde faturaya konu borcunun ödenmesinin ihtar edildiğini, anılan ihtarname davalı şirkete 01.01.2024 tarihinde tebliğ edildiğini, davalı tarafça söz konusu borcun yine ödenmediğini, davalı tarafın temerrüde düşmesine rağmen vadesi gelmiş olan borcunu ödemediğinden müvekkil şirketçe Antalya Genel İcra Dairesi ... Esas sayılı dosyadan davalı aleyhine icra takibine geçilmişse de davalı tarafça haksız ve kötü niyetli bir şekilde borcun tamamına, faize, faiz miktar ve oranına, tüm ferilerine itiraz edilerek takibin durdurulduğunu, takibin durması üzerine de taraflarınca ihtiyati haciz talepli itirazın iptali davası ikame edildiğini, 12.03.2024 tarihli ara karar ile ihtiyati haciz taleplerinin reddedildiğini, İİK md. 257/1 ile hüküm altına alındığı üzere bir para borcunda vadenin gelmiş olması ve borcun rehinle temininat altına alınmamış olması şartıyla borçlu aleyhine ihtiyati haciz uygulanabileceğini, borcun vadesinin gelmemesi durumunda borçlunun, mallarını gizlemeye, kaçırmaya ve kendisi kaçmaya hazırlanıyor ya da bu niyetle alacaklının haklarını ihlal ediyor ise veya belli bir yerleşim yeri bulunmuyorsa ihtiyati haciz kararı verilebileceğini, bu şartlarla birlikte İİK md. 258/1 hükmü gereği ihtiyati haciz uygulanması için mahkemenin alacağın varlığına yaklaşık olarak kanaat getirmiş olmasının yeterli kabul edildiğini, yani, usul hukuku kuralları gibi kesin veya tam olarak ispat şartı aranmamakta, yaklaşık ispat koşulunun sağlanması ihtiyati haciz kararı verilmesi için yeterli kabul edildiğini, müvekkili şirketin alacağı, ekte sunulan temel fatura senaryolu, ... numaralı, 26.07.2023 tarihli, KDV dahil 186.685,20 TL bedelli satış e-fatura görüntüsünden de açıkça görüldüğü üzere vade tarihi gelmiş ve rehinle teminat altına alınmamış bir para borcu olduğunu, müvekkili şirketçe, taraflar arasında akdedilen satış sözleşmesine istinaden faturaya konu mallar davalı şirket çalışanına imzalı e-irsaliye karşılığı teslim edildiğini, tüm bunlara rağmen davalı şirketçe borçlu olunan bedel ödenmediğinden müvekkili şirket tarafından borçluyu temerrüde düşürür ihtarname keşide edildiğini, taraflarınca dava dilekçesi ekinde sunulan delillerin, taraflar arasındaki ticari ilişkinin varlığını ve müvekkilinin davalı şirketten alacaklı olduğunu destekler nitelikte olduğunu, davalı tarafça, TTK md. 21/2 gereği yasal süresi içerisinde söz konusu fatura ve fatura içeriğindeki mallara karşı herhangi bir itirazda bulunulmadığını, bu haliyle fatura ve içeriğinin davalı tarafça kabul edildiğini, anılan fatura ve malların davalıya teslim teslim edildiğini, davalı tarafın müvekkili şirkete fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 186.685,20 TL borçlu olduğu müvekkilinin ticari defter ve belgeleri ile sabit olduğunu, dosya kapsamında tarafların bağlı bulundukları vergi dairesi müdürlüklerinden celp edilen BA/BS bildirim formları birbirlerini doğrulamakta olup dava konusu faturanın davalının kayıtlarında da görüldüğünü, bu anlamda müvekkilin alacağının tartışmasız olduğunu, borcun varlığı sabit olmakla davalının itirazının açıkça kötü niyetli olduğu, alacağı sürüncemede bırakmak ve mal kaçırmak için zaman kazanmak amacında olduğunu, davalının, borca batık olduğu, mallarını kaçırma hazırlığı içinde olduğu bilgisi alındığı ve alacak rehinle veya başkaca bir şekilde teminat altına alınmadığından ve alacak; fatura ve imzalı sevk irsaliyesi gibi yazılı belgelere dayandığından davalı aleyhine ihtiyati hacze karar verilmesi gerekirken 12.03.2024 tarihli ara karar ile reddedilmesinin usule, hukuka ve yasaya aykırı olduğunu, açıklanan ve resen gözetilecek nedenlerle, fazlaya ilişkin tüm hak ve talepleri saklı kalması şartıyla; istinaf kanun yoluna başvuru dilekçelerinin kabulüne, 12.03.2024 tarihli ara kararın kaldırılmasına, öncelikle teminat aranmaksızın aksi halde mahkemece takdir edilecek uygun teminat karşılığında davalının, 186.685,20 TL asıl alacak borcunu karşılayacak miktarda menkul ve gayrimenkul mallarıyla, üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerinde ihtiyati haciz konulmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Talep,fatura alacağına istinaden başlatılan icra takibine itirazın iptali davasında ihtiyati haciz kararı verilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiş, bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur. İhtiyati haciz, alacaklının bir para alacağının zamanında ödenmesini güvence altına almak için mahkeme kararı ile borçlunun mallarına geçici olarak el konulmasıdır. İhtiyati haciz talep edebilmek için, İİK'nın 257/1.maddesine göre alacağın para alacağı olması, vadesi gelmiş ve rehinle temin edilmemiş olması, müeccel para alacağı yönünden ise İİK'nın 257/2. maddesindeki şartların bulunması gerekir. İİK'nın 258/1. maddesinin ikinci cümlesinde "Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebebi hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecburdur." şeklinde yapılan düzenleme ile alacaklının ihtiyati haciz talep edebilmesi ve ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacağın varlığı ve istenebilir olduğunun tam ve kesin olarak ispat edilmesi gerekliliği aranmamış olmakla birlikte bu konuda mahkemeye kanaat getirecek delillerin sunulması gerektiği kabul edilmiştir. Salt fatura düzenlenmesi alacağın ispatı için yeterli olmayıp, alacağın varlığının başka delillerle alacaklı tarafından kanıtlanması gerekir. Somut olayda ihtiyati haciz isteyen davacı faturayı ve sevk e- irsaliyesini dosyaya sunmuş ve mahkemece ara karar öncesi 11.03.2024 tarihinde davalı B/A formaları dosyaya celp edilmiştir. Davaya konu alacak dönemine ilişkin davalının B/A formunda davacıdan mal alış beyanında bulunduğu anlaşılmaktadır. Davanın ve icra takibinin fatura alacağından kaynaklanması sebebiyle dosya kapsamındaki delillere göre davacının haklılığı yönünden yaklaşık ispatın şartlarının gerçekleştiği ve İİK'nın 257. Maddesindeki ihtiyati haciz koşullarının oluştuğunun kabulü gerekmiştir. Bu durumda mahkemenin ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ve yanılgılı değerlendirme ile talebin reddine karar verilmesi doğru bulunmamıştır. Açıklanan nedenlerle HMK'nın 355. maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda ihtiyatı haciz talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK 353(1)b-2 uyarınca ihtiyati haczin reddine ilişkin kararının kaldırılmasına, bununla birlikte dosyada yeniden yargılama yapılmasını gerektirir bir husus bulunmadığından, İİK. 259/1. maddesi uyarınca teminat mukabilinde ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmiştir.
H Ü K Ü M:
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İhtiyati haciz talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE; İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 12.03.2024 tarihli ara kararının HMK'nın 353(1)b-2 gereği KALDIRILMASINA
2-İhtiyati haciz talebinin KABULÜ İLE; 186.685,20 TL alacak yönünden alacağın % 15 'ine tekabül eden 28.002,78 TL teminat (nakit veya kesin-süresiz banka teminat mektubu) karşılığında İİK'nın 257/1 maddesi gereğince davalı şirket yönünden kabulü ile davalı şirketin yedinde veya üçüncü şahıslarda bulunan taşınır ve taşınmaz malları ile diğer hak ve alacaklarının borca yeter miktarın (186.685,20 TL ) İHTİYATEN HACZİNE,
3-İİK'nın 259. maddesi uyarınca teminat ilk derece mahkemesi veznesine yatırıldığında ya da aynı tutarda kesin ve süresiz banka teminat mektubu ibraz edildiğinde, kararın infazı için bir suretinin ilk derece mahkemesi tarafından, alacaklı vekiline verilmesine,
4-Teminata ilişkin ara kararın yerine getirilmesi ve kanuni süresi içerisinde kararın uygulanmasının talep edilmesi halinde kararın davaya konu icra dosyası üzerinden İcra Müdürlüğünce infaz edilmesine,
5-İİK'nın 261. maddesi uyarınca, ihtiyati haciz kararının uygulanması, verildiği tarihten itibaren on gün içinde talep edilmediği takdirde, ihtiyati haciz kararının kendiliğinden kalkacağının İHTARINA,
6-İstinaf yargılamasına ilişkin olarak;a-İstinaf kanun yoluna başvuran ihtiyati haciz isteyen davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde yatırana İADESİNE, b-İhtiyati haciz isteyen davacı tarafça yapılan kanun yolu giderlerinin, ilk derece mahkemesince esas hükümle birlikte, yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK'nın 362(1)-f maddesi ve İİK'nın 258/3. maddeleri uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 23/05/2024