Taraflar arasındaki bedel iadesi/misli ile değişim davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kanun yararına bozulması istenilmekle, incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
YARGITAY KARARI
Davacı, davalı S. Firmasından 15.07.2009 tarihinde satın aldığı çamaşır makinasının su haznesinin çatlaması ve elektronik akşamına su sızdırması sonucu servis ve satıcı bayiye başvurduğunu, tarafına mevcut modelin üretiminin durdurulduğunu ve bulunması gereken parçaların da tedarik edilemediğini bu sebeple onarımının yapılamadığı ve değiştirilemeyeceğinin belirtildiğini, Oniki Şubat ilçe Tüketici Hakem Heyetine başvurduklarını, ancak konu itibarıyla görev alanına girmediğinin bildirildiği, bu sebeple söz konusu davayı açtıklarını ileri sürerek, ürünün aynı özelliklere sahip başka bir çamaşır makinası ile değiştirilmesi ya da bedeli olan 4,000 TL’nin mevduata uygulanan en yüksek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, dava konusu cihazın garanti süresinin iki yıl olup, bu sürenin sona erdiğini, tüketicinin seçimlik haklarını kullanamacağını, sekiz yıl sonra ortaya çıkan arızaların ayıp kapsamında değerlendirilemeyeceğini savunarak; davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; miktar itibariyle kesin olan hüküm, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kanun yararına bozulması istemi ile temyiz edilmiştir.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun "Satış sonrası hizmetler" başlıklı 58 inci maddesinin altıncı fıkrasında; " İthalatçının herhangi bir şekilde ticari faaliyetinin sona ermesi hâlinde bakım ve onarım hizmetlerinin sunulmasından garanti süresi boyunca satıcı, üretici ve yeni ithalatçı müteselsilen sorumludur. Garanti süresi geçtikten sonra ise kullanım ömrü süresince bakım ve onarım hizmetlerini üretici veya yeni ithalatçı sunmak zorundadır." düzenlemesi bulunmaktadır.
Somut olayda, dava konusu çamaşır makinasına ilişkin olarak yedek parça talebinde bulunulduğu iddia edilen tarih itibarı ile uygulanması gereken ve daha önce yürürlükte olan Sanayi Mallarının Satış Sonrası Hizmetleri Hakkında Yönetmelik ile benzer hükümler içeren, 13.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren Satış Sonrası Hizmetler Yönetmeliğinin "Üretici, ithalatçı ve satıcının sorumluluğu" başlıklı 14 üncü maddesinin birinci fıkrasında, "Üretici veya ithalatçılar, yetkili servis istasyonlarının ayrı bir tüzel kişiliği olsa dahi, satış sonrası hizmetlerin sağlanmasından ve yürütülmesinden yetkili servis istasyonları ile birlikte müteselsilen sorumludur." denildiği, beşinci fıkrasında ise; "İthalatçının herhangi bir şekilde ticari faaliyetinin sona ermesi hâlinde mala ilişkin bakım ve onarım hizmetlerinin sunulmasından garanti süresi boyunca satıcı, üretici ve yeni ithalatçı müteselsilen sorumludur. Garanti süresi bittikten sonra ise kullanım ömrü süresince bakım ve onarım hizmetlerini üretici veya yeni ithalatçının sunması zorunludur."düzenlemesi bulunmaktadır.
Yine aynı Yönetmeliğin Ek 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun gereğince satış sonrası hizmet verilmesi zorunlu olan ürünler listesinde, çamaşır makinaları için kullanım ömrü süresinin 10 yıl olduğunun belirtildiği görülmektedir.
Mevcut düzenlemeler yukarıda belirtildiği şekilde iken, mahkemece, çamaşır makinasının garanti süresinin Garanti Belgesi Yönetmeliğine göre 2 yıl olduğu ve çamaşır makinasının garanti süresinin geçtiği, 10 yıllık kullanılabileceği yönünde belgesinde belirtilmiş olduğu, ancak 10 yıllık süre içerisinde teknoloji değişimlerine bağlı parçaların üretilmesi yönünde herhangi bir taahhüt ve garantinin mevcut olmadığı gerekçesiyle davanın reddine yönelik hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına temyiz talebinin, açıklanan bu nedenle kabulü gerekir.
SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına temyiz talebinin kabulü ile, Kahramanmaraş 2.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) 07.03.2019 tarih 2018/531 E., 2019/104 K. sayılı kararının sonuca etkili olmamak üzere KANUN YARARINA BOZULMASINA, 01/10/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.