Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen alacak davasının kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; taraf vekillerinin istinaf başvurusu üzerine davalıların istinaf taleplerinin reddine, davacı vekilinin istinaf talebinin kabulüne yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davalı vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı, 25.12.2012 tarihinde dava konusu otomobili satın aldığını, aracın teslim alındıktan sonra bir yıl içerisinde dört beş defa farklı arızalar nedeniyle servise götürüldüğünü, bu haliyele aracın gizli ayıplı olduğunu ileri sürerek dava konusu otomobilin ayıpsız misli ile değişimine, bunun mümkün olmaması halinde ise sözleşmenin iptali ile araç için ödenen bedelin iadesine ve bunun yanında araç için ödenmiş olan kasko bedeli ile davacı tüketicinin uğramış olduğu 826,00.-TL maddi zararın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar, açılan davanın haksız olduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuşlardır.
İlk derece yargılama makamınca, davanın kabulü ile dava konusu aracın ... A.Ş.ye iadesi ve ayıpsız olan aynı nitelikli misliyle değiştirilmek suretiyle davacıya teslimine, İcra iflas kanunun 24.maddesinin infazda dikkate alınmasına, Davacının 1.050,00 TL kasko bedeli talebi ile 826,00 TL araç kiralama bedeli talebinin reddine karar verilmiş; tarafların istinaf talebi İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesince incelenerek; Davalıların istniaf taleplerinin reddine, Davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile Soma 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 16/11/2016 gün ve 2014/403 E., 2016/347 K., sayılı kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulüne, Dava konusu aracın ... A.Ş.'ye iadesi ve ayıpsız olan aynı nitelikli misliyle değiştirilmek suretiyle davacıya teslimine, İcra İflas Kanunun 24. maddesinin infazda dikkate alınmasına, Davacının 1.050,00 TL kasko bedeli talebi ile 826,00 TL araç kiralama bedeli talebinin reddine karar verilmiştir. Bu karar, süresi içinde davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, sıfır km satın aldığı araçtaki üretimden kaynaklanan teknik bir hata nedeniyle satılanın ayıpsız misli ile değişimi istemi ile eldeki davayı açmıştır. Satışa konu araç üzerinde yaptırılan hükme esas alınan bilirkişi raporu ile dava konusu otomobilin kapı fitillerinin yıpranmış ve yerlerinden çıkmış olduğu, fitillerin özelliklerini yitirdiği ve bütün kapı fitillerinin komple değiştirilmesi gerektiği, bu nedenle aracın üretimden kaynaklı gizli ayıplı olduğu, aracın kullanımı sırasında ortaya çıkan diğer arızalarının ise yetkili servis tarafından garanti kapsamında yapılan parça değişimi ve onarımlar ile keşif tarihi itibariyle giderilmiş olduğu mütalaa edilmiştir.
Mahkemece, bu bilirkişi raporu esas alınarak hüküm kurulmuş ise de; binlerce farklı mekanik ve dijital parçanın bir araya getirilmesi suretiyle üretilen dava konusu ürünün tamiri mümkün bir parçasında oluşan giderilebilir bir arızanın dava konusu aracın ayıpsız misli ile değişimini gerektirip gerektirmediği husunda yanılgıya düşülmüştür. 6502 sayılı yasanın 11/1. maddesinde, malın ayıplı olması durumda tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiştir. Bu seçimlik haklarda tüketici; bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Tüketici seçimlik haklarından herhangi birisini kullanabilecektir. Ne var ki tüketici bu hakkını kullanırken objektif iyiniyet kuralları içerisinde hareket etmek zorundadır.
6502 sayılı yasa 11/3. maddesinde “Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin satıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getirecek olması hâlinde tüketici, sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim haklarından birini kullanabilir. Orantısızlığın tayininde malın ayıpsız değeri, ayıbın önemi ve diğer seçimlik haklara başvurmanın tüketici açısından sorun teşkil edip etmeyeceği gibi hususlar dikkate alınır.” düzenlemesi mevcuttur.
Görüleceği üzere yasa koyucu, 11. maddenin birinci fıkrası ile tüketicinin seçimlik haklarını sıralama yoluyla düzenlemiş, bu seçimlik haklardan “ücretsiz onarım” ve “malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi” seçimlik haklarının kullanılması halinde karşı taraf için hakkaniyete aykırı olarak orantısız güçlüklerin ortaya çıkması halini ise tüketici insiyatifinde olan seçim hakkının bir istisnası olarak aynı maddenin üçüncü fıkrasında hüküm altına almıştır.
Bu açıklamalar ışığında somut olayda, hükme esas alınan bilirkişi incelemesinde, dava konusu araçta ortaya çıkan arızaların kapı fitilleri dışındakilerin yetkili servis tarafından gerçekleştirilen onarımlar ile giderilmiş olduğunu bildirilmiştir. Hal böyle olunca mahkemece, davacının seçimlik haklarından misli ile değişim hakkını kullanmasının TMK'nın 2. ve 6502 sayılı yasa 11/3. maddeleri uyarınca hakkaniyete ve taraflar arasındaki hak ve menfaatler dengesine aykırı olacağından, aracın kapı fitillerine ilişkin ayıbın giderim ve var ise araç değeri üzerinde oluşturacağı değer düşüklüğü Bilirkişi marifetiyle tespit edilerek bu ayıp nedeniyle seçimlik hakkından bedel indirim uygulanmasının uygun olacağı değerlendirilerek sonucuna göre hüküm tesisi gerekirken yazılı şekilde ayıpsız misli ile değişimine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle temyiz olunan kararın BOZULMASINA, peşin alınan 645,00 TL harcın davalı ... A.Ş.'ye, peşin alınan 675,00 tl harcın ise davalı ....'ye iadesine, HMK'nın 373/2. maddesi uyarınca dava dosyasının kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 22/09/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.