Davacılar vekili asıl dava dilekçesinde; davacılardan ...'nin oğlu, diğer davacıların kardeşi,...'ın, 02/10/2011 tarihinde davalı şirkete ait araçta seyahat ettiği sırada meydana gelen trafik kazası sonucunda vefat ettiğini, davacıların bu şekilde bir ölüm nedeniyle derin bir üzüntü ve elem içinde olduğunu beyanla, davacılardan anne ... için 15.000,00 TL, diğer davacıların her biri için 10.000,00 TL olmak üzere toplam 85.000,00 TL manevi tazminatın 02/10/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini, birleşen dava dilekçesinde ise; davacılardan anne ... için 8.000,00 TL manevi tazminat ve 10.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile diğer davacıların her biri için 6.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 02/10/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Asıl ve birleşen dosya davalıları davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia savunma, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, asıl ve birleşen davaların kısmen kabulü ile 29.565,50 TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihi olan 02/10/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... Petrol Ürünleri Tic. ve San. Ltd. Şti'den tahsili ile davacılardan ...'a verilmesine, davacılardan ... için 15.000,00 TL manevi tazminatın ve bu miktarın 8.000,00 TL'sinden davalı ...'nin sorumlu olması kaydıyla, diğer davacıların her biri için 5.000,00'er TL'den toplam 50.000,00 TL manevi tazminatın davalı ... Petrol Ürünleri Tic. ve San. Ltd. Şti ile davalı ...'den alınarak davalılardan ... Petrol Ürünleri Tic. ve San. Ltd. Şti. için kaza tarihi olan 02/10/2011 tarihinden itibaren davalı .. yönünden dava tarihi olan 17/11/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacılara verilmesine karar verilmiş; hüküm, asıl ve birleşen davada davalı ... Petrol Ürünleri Tic. ve San. Ltd. Şti. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
İşleten tanımı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 3. maddesinde “Araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehni gibi hallerde, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır” şeklinde yapılmıştır. 2918 sayılı KTK'nın 3. maddesinde işleten sıfatını belirlenmesinde şekli ve maddi ölçüt olmak üzere iki ayrı ölçüden yararlanılmıştır. Şekli ölçüye göre trafik sicilinde malik görülen kişi işletendir. Maddi ölçüye göre ise, trafik sicilinde adı geçen kişinin önemi bulunmamakta olup önemli olan araç üzerindeki fiili hakimiyet, araçtan ekonomik yarar sağlama, masraf ve rizikolara katlanma gibi ölçütlerdir. İşletenin belirlenmesinde doktrin ve Yargıtay'ın kabul ettiği görüş maddi ölçüdür.
2918 sayılı KTK'nın 85. maddesi ise “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar” hükmünü içermektedir.
Bu yasal düzenleme karşısında, kazaya karışan araçların meydana getirdikleri zararlardan araç sahiplerinin hukuken sorumlu olacağı ilkesi benimsenmiş ise de, bu araçların sahipleri tarafından herhangi bir sebeple yararlanılmasının bir başka kimseye devir edilmesi halinde (çok kısa bir süre olmaması kaydıyla), artık üzerindeki fiili hakimiyetin kalmaması ve bu sebeple ekonomik yönden de bir yararlanma olanağının kalktığı durumlarda, o aracı kaza sırasında fiili hakimiyeti altında bulunduran ve ondan iktisaden yararlanan kimsenin işleten sıfatıyla meydana gelen zarardan sorumlu tutulması gerekip, bunun sonucu olarak da araç malikinin sorumlu tutulmaması gerekecektir. Gerek doktrinde, gerekse Yargıtay'ın uygulamalarında, kiracının işleten sıfatının belirlenmesinde, kira sözleşmesinin uzun süreli olması, araç üzerinde fiili hakimiyet ve ekonomik yararlanma unsurlarının birlikte bulunması gerekmektedir. Ancak bu konuda getirilecek delillerin üçüncü kişileri bağlayabilecek nitelikte ve güçte olması, özellikle zarara uğrayanların haklarını halele uğratacak bir sonuç yaratmaması şartı aranmakta ise de sözleşmenin noter aracılığıyla yapılması şartı aranmamaktadır.
Somut olayda, aracın kayden maliki davalı ... Petrol Ürünleri Tic.ve San. Ltd. Şti. olup, dosyadaki beyanlarında araç kiralama işi yaptıklarını ve kazalı aracın kazadan önce ihbar olunan Mehmet Yüksel'e 24-27/06/2011 tarihlerinde kiralanmış olduğunu savunmuş ve buna ilişkin olarak kira sözleşmesini delil olarak ibraz etmiştir. Mahkemece kazanın 02/10/2011 tarihinde meydana geldiği ve işleten sıfatıyla sorumlu olduğu gerekçesiyle davalının bu yöndeki beyanlarına itibar edilmediği belirtilmiş ise de; yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler de gözönünde bulundurularak, davalı ile dava dışı Mehmet Yüksel arasındaki kiralama sözleşmesi dikkate alınarak, taraflar arasında tanzim edilen kira sözleşmesinin uzun süreli ve 3. kişileri bağlayacak güçte bir kira sözleşmesi olup olmadığı, aracın teslim edilip edilmediği, araç üzerinde fiili hakimiyet ve ekonomik yararlanma olup olmadığı, kira sözleşmesinin ve kira bedelinin Maliye ve Vergi Dairelerine bildirilip bildirilmediği, kira bedellerinin ödenip ödenmediğinin, gerektiğinde davalı malik ve kiracının ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi marifetiyle inceleme yaptırılmak suretiyle kira sözleşmesinin belirtilen bu deliller ile fatura ve cari hesap hareketleri gibi yan delillerle desteklenip desteklenmediği, davalının işletenlik sıfatının devam edip etmediği hususları tartışılarak varılacak uygun sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, asıl ve birleşen dosyalar davalısı ... Petrol Ürünleri Tic. ve San. Ltd. Şti. vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden asıl ve birleşen davada davalı ... Petrol Ürünleri Tic. ve San. Ltd. Şti'ye geri verilmesine 30/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.