Ara Kararın İstinaf Mahkemelerinin Göreve Başlamasından Sonra Verilmiş Olması - Daha Önce Temyiz İncelemesi Yapılmış Olması
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi
Esas No : 2021/156
Karar No : 2021/148
Karar Tarihi : 2021-02-10





MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

DAVA: İflas Erteleme

İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/490 E. sayılı dosyasında 22/10/2020 tarihli ara kararına karşı müdahil ... Bankası A.Ş. vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiştir. İstinaf incelemesine konu dava iflas erteleme istemine ilişkin olup, İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/1190 E. 2018/118 K. sayılı ve 08/02/2018 tarihli kararı ile davacı şirketin iflasına karar verildiği, bu kararın temyiz edilmesi sonucu Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 2019/1116 E. 2019/32388 K. sayılı ve 04/07/2019 tarihli ilamıyla karar düzeltme aşamasında bozulduğu, bozma kararından sonra dosyanın İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/490 Esasına kaydedildiği ve mahkemece 06/09/2019 tarihli ara karar ile İİK 179/a ve İİK 179/b maddesi gereğince tedbir kararı verildiği, tedbir kararına ilişkin müdahil ... Bankası AŞ vekili tarafından itiraz edilmesi sonucu 22/10/2020 tarihli ara karar ile itirazın reddine dair verilen karara karşı müdahil ... Bankası AŞ vekili tarafından bu karara karşı istinaf yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır. Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 2019/3493 E. 2019/8590 K. sayılı ve 31/10/2019 tarihli ilamı; "...davacı vekili tarafından 17/05/2019 tarihli ihtiyati tedbir kararının kaldırılması istenilmiştir. İhtiyati tedbir talebine ilişkin kararın, 6100 sayılı HMK. nun yürürlükte olduğu dönemde ittihaz olunduğu açıktır. HMK. nun 341. maddesi “İlk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü hâlinde, itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir. ” hükmünü içermektedir. Ancak, aynı kanunun Geçici 3.maddesi ile de “Bölge adliye mahkemelerinin 26/09/2004 tarihli ve 5235 sayılı Adli Yargı ilk derece mahkemeleri ile bölge adliye mahkemelerinin kuruluş, görev ve yetkileri hakkında kanunun geçici 2.maddesi uyarınca Resmi Gazete'de ilan edilecek göreve başlama tarihine kadar 1086 sayılı kanunun temyize ilişkin yürürlükteki hükümlerinin uygulanmasına devam olunur. ” hükmü getirilmiştir. Bu durumda, uyuşmazlığa, 1086 sayılı HUMK. nun temyize ilişkin hükümlerinin uygulanacağı sonucuna varılmaktadır. ..", Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 2019/1955 E. 2019/2592 K. sayılı ve 29/05/2019 tarihli ilamı; "...6100 sayılı HMK geçici 3/2. maddede; bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce verilen kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanun'un 26/09/2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 454'üncü madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı, bu kararlara ilişkin dosyaların bölge adliye mahkemelerine gönderilemeyeceği düzenlenmiştir. Bu düzenleme nedeniyle bir dosyada 20/07/2016 tarihinden önce HUMK hükümlerine göre temyize tabi nihai bir karar verilmiş ise bu karar temyiz edilmeyerek kesinleşmiş olsa bile o dosyada kesinleşinceye kadar verilecek tüm kararlar HMK hükümlerine göre istinafa tabi olmayıp doğrudan HUMK hükümlerine göre temyize tabidir. Bu kural nihai kararlar yanında, nihai karar sayılmayan ancak yasa yolu incelemesi mümkün bulunan sonradan verilen diğer kararlar için de geçerlidir. Bu açıklamalarla birlikte somut olay değerlendirildiğinde, yasa yolu başvurusunda bulunulan ihtiyati tedbir talebinin reddi kararı 20/07/2016 tarihinden sonra verilmiş ise de dosyada bu tarihten önce verilen bir karar bulunduğu ve bu kararın temyizi üzerine verilen bozma kararı gereğince yargılamanın sürdürülmekte olduğu anlaşılmış olup bu dosyada verilecek kararlar için kesinleşinceye kadar istinaf yoluna başvurulamayacak ve ancak koşulları varsa HUMK hükümlerine göre temyiz edilebilecektir. Bu nedenle ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin karara yönelik yasa yolu başvurusunun HUMK hükümleri kapsamında temyiz talebi niteliğinde olduğu kabul edilerek değerlendirme yapılmıştır. .." şeklindedir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 6723 sayılı yasa ile değişik geçici 3. maddesinin 2. fıkrasında "Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce verilen kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanunun 26/09/2004 tarihli 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ile 454 üncü madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunur. Bu kararlara ilişkin dosyalar Bölge Adliye Mahkemelerine gönderilemez." hususu düzenlenmiştir. Bu durumda, İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/1190 E. 2018/118 K. sayılı ve 08/02/2018 tarihli kararının, Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 2019/1116 E. 2019/32388 K. sayılı ilamı ile bozulmasından sonra mahkemece verilen tedbir kararları da dahil olmak üzere tüm kararlar hakkında 1086 sayılı Kanunun 26/09/2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ila 454 madde hükümlerinin uygulanacağı, HMK'nın geçici 3/2. maddesi uyarınca, Yargıtay denetiminden geçen dosyalar ile ilgili Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihinden sonra karar verilmiş olsa bile, dosya Bölge Adliye Mahkemesine gönderilemeyeceği gerek yasal düzenleme gerekse emsal ilamlar gereğince açıktır. Bu kararlar hakkında istinaf kanun yoluna başvurma imkanı bulunmadığından ayrıca İlk Derece Mahkemesince yasa yolunun istinaf olarak gösterilmesi başvurulabilecek yasa yolunu değiştirmeyeceğinden HMK'nın 352. maddesi uyarınca, dosyanın Yargıtay'a gönderilmek üzere, İlk Derece Mahkemesine geri çevrilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Dosyanın 5236 sayılı kanunla yapılan değişiklik öncesi 1086 sayılı HUMK'nda düzenlenen temyize ilişkin hükümlere göre işlem yapılması için ilk derece mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, HMK’nın 352/1 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonunda oy birliği ile karar verilmiştir. 10.02.2021