Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkilinin davalılardan ... Gıda Dağ. Paz. Oto. İnş. Tur. San. ve Tic. Ltd. Şti. 'ne ait işyerinde 12.07.2012-31.08.2017 tarihleri arasında ağır vasıta şoförü olarak çalıştığını, davalı ... Ltd. Şti.'nin ... Fabrikasına nakliye işi yapmakta olup, diğer davalı ... Gıda Dağ. Paz. Oto. İnş. Tur. San. ve Tic. Ltd. Şti.'nden nakliye hizmeti aldığını ve davalılar arasında asıl işveren - alt işveren ilişkisinin bulunduğunu, bu nedenle dava konusu alacaklardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarını, davacının iş sözleşmesinin herhangi bir sebep bildirilmeden feshedildiğini, ancak yasal haklarının ödenmediğini, aracın yüklenmesi ve boşaltılması sırasında aracın başında olan davacının bu çalışma biçimiyle her gün ve sürekli fazla çalışma yapmış olmasına rağmen fazla çalışmalarının karşılığının kendisine ödenmediğini, davalı işyerinde maaşın asgari ücrete tekabül eden kısmının davalı şirket tarafından, geri kalanın bir kısmının şirket çalışanı tarafından bankaya yatırılarak ödendiğini, çalıştığı sürece yıllık izin kullanmadığını ve iş sözleşmesinin feshinde hak etmiş olduğu yıllık izin alacaklarının da kendisine ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık ücretli izin alacağı ve fazla çalışma alacaklarının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı ... Limited Şirketi vekili cevap dilekçesinde, müvekkili şirket ile diğer davalı arasında asıl işveren - alt işveren ilişkisinin bulunmadığını, aralarında “Taşıma Hizmet Sözleşmesi” imzalandığını, işbu sözleşme hükümleri gereğince davalı ... şirketi işçilerinin işçilik alacaklarından bu şirketin sorumlu olduğunu, davacının sürekli olarak müvekkili şirkete özgü çalışmayıp 3. kişi ya da kişiler adına da taşıma yaptığını, aralarındaki ticari ilişkinin süreklilik arz etmediğini, davacının bir kısım alacak taleplerinin zamanaşımına uğradığını belirterek davanın usulden veya esastan reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Davalı ... Gıda Dağıtım Pazarlama Otomotiv İnş. Tur. San. ve Tic. Ltd. Şti. yasal süresinde cevap dilekçesi vermemiş, davada kendisini vekil ile temsil ettirmiş, vekili marifetiyle yargılama aşamasındaki beyanlarında davanın reddini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu:
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davalı ... Limited Şirketi vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti :
Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle, davalı tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu:
Karar süresinde davalı ... Limited Şirketi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, taraflar arasındaki sözleşmeye, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı ... Ltd. Şti. vekilinin aşağıdaki bendin dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Davacının yıllık izin kullanıp kullanmadığı ve bu bağlamda yıllık izin ücreti alacağına hak kazanıp kazanmadığı taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile kanıtlamalıdır. Bu konuda ispat yükü üzerinde olan işveren, işçiye yemin teklif edebilir.
Sözleşmenin feshi halinde kullanılmayan yıllık izin sürelerine ait ücret işçinin kendisine veya hak sahiplerine ödenir. Böylece, iş sözleşmesinin feshinde kullanılmayan yıllık ücretli izin hakkı izin alacağına dönüşür. Bu nedenle zamanaşımı da, iş sözleşmesinin feshinden itibaren işlemeye başlar. Yıllık izin hakkı anayasal temeli olan bir dinlenme hakkı olup, işçinin iş sözleşmesinin devamı sırasında ücrete dönüşmez ve bu haktan vazgeçilemez. İşçinin iş sözleşmesinin devamı süresinde kullanmadığı yıllık izinlere ait ücreti istemesi mümkün değildir. Bu nedenle, işçinin iş sözleşmesinin devamı sırasında izin hakkının bulunduğunun tespitini istemesinde hukuki menfaati vardır.
Somut uyuşmazlıkta; hükme esas alınan bilirkişi raporunda davalı işyerinde 5 yılı aşkın çalışması olduğu tespit edilen davacının tüm çalışma süresi boyunca hak ettiği yıllık ücretli izin süresinin 100 gün olduğu belirtilmiş ve yıllık izin ücreti alacağına yönelik talep, davacının hiç izin kullanmadığı kabulü ile hüküm altına alınmıştır. Ne var ki, 5 yıl boyunca yıllık ücretli izin kullanılmadan çalışılması hayatın olağan akışına aykırı olduğundan, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 31. maddesi uyarınca hakimin davayı aydınlatma ödevi çerçevesinde, davacı asil çağrılarak yıllık izinlerle ilgili beyanının alınmasından sonra sonucuna ve tüm dosya kapsamına göre değerlendirme yapılarak bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:
Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 09.03.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.