Özet:
- Dava ikrah nedeniyle tanzim edilen bonodan dolayı borçlu olmadığının tespitine ilişkindir.
- Gerek dava dosyasında dinlenen tanık beyanları ve gerekse ceza mahkemesince verilen beraat kararından ikrah hususu ispatlanamamıştır.
- Mahkemece davalının ceza mahkemesinde vermiş olduğu beyanda davacının bizatihi kendisine bir borcu bulunmadığı, üçüncü bir kişinin borcunu üstlenmek amacıyla senedin tanzim edilip verildiği şeklindeki beyanı üzerine davanın kabulüne karar verilmiş ise de kambiyo senetleri doğrudan taraflar arasındaki alacak borç ilişkisini taahhüt ettiği için tanzim edilebileceği gibi üçüncü bir kişinin borcunu taahhüt amacıyla da tanzim edilmesi de mümkündür. Dolayısıyla tek başına bu husus senedi bedelsiz hale getirmez.
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, davalı ile arkadaşı ...'nun davacı ve dava dışı ...'ın ortak çalıştıkları emlak ofisine gelerek ... 'in davalıya olan borcu nedeniyle onu öldürmekle tehdit ederek davacıya zorla 100.000,00-TL bedelli senedi imzalattıklarını,senedin ... . İcra Müdürlüğü'nün 2009/7394 Esas sayılı dosyasıyla takibe konulduğunu, davalı ve arkadaşının bu fiilleri ve tehditlerinin devam etmesi üzerine davacı ve ortağı ...'ın suç duyurusunda bulunduklarını, şüpheliler hakkında yağma suçundan ... Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2010/110 ssas sayılı dosyası ile kamu davası açıldığını, burada yapılan yargılama sırasında davalı ve ...'nun davacı ...'ın davalı ...'a herhangi bir borcu olmadığını ancak senedi zorla imzalatmadıklarını belirttiklerini, dolayısıyla davacının kendilerine herhangi bir borcu olmadığını kabul ettiklerini, ayrıca davacının uzun yıllardan beri psikolojik rahatsızlıklarının bulunduğunu, rahatsızlığı nedeniyle çoğu zaman normal bir insanın davrandığı şekilde davranmadığını, baskı ve tehdit altında kalması sebebiyle kendini savunamadığını ve hiçbir borcu olmadığı halde 100.000,00-TL'lik senede imza atmak zorunda kaldığını ileri sürerek borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı tarafından açılan davanın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davacının dava dışı ... ile aralarındaki duygusal ilişki nedeniyle borcunu ödeme için senedi imzaladığını,... Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2010/110 esas sayılı dava dosyasında davalı hakkında buna ilişkin açılan yağma suçunda beraat kararı verildiğini, davacının iddialarının soyut olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davacı tarafından imzalanan dava konusu senedin dava dışı ...'ın davalıya olan borçlarının bir kısmının davacının ...'la duygusal ilişkisi bulunması ve evlenme umudundan faydalanılmak suretiyle ... borçlarını üstlendiği için davacı tarafından tanzim edildiği, daha sonra da zorla, tehditle tanzim edildiği iddiasıyla ağır ceza dosyasına konu edildiği ancak davacı ile davalı arasında herhangi bir alacak borç ilişkisinin bulunmadığı ,davacının davalıya gerçek bir borcu olmadığının ceza yargılaması sırasında anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş,hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava ikrah nedeniyle tanzim edilen bonodan dolayı borçlu olmadığının tespitine ilişkindir. Gerek dava dosyasında dinlenen tanık beyanları ve gerekse ceza mahkemesince verilen beraat kararından ikrah hususu ispatlanamamıştır. Mahkemece davalının ceza mahkemesinde vermiş olduğu beyanda davacının bizatihi kendisine bir borcu bulunmadığı ,üçüncü bir kişinin borcunu üstlenmek amacıyla senedin tanzim edilip verildiği şeklindeki beyanı üzerine davanın kabulüne karar verilmiş ise de kambiyo senetleri doğrudan taraflar arasındaki alacak borç ilişkisini taahhüt ettiği için tanzim edilebileceği gibi üçüncü bir kişinin borcunu taahhüt amacıyla da tanzim edilmesi de mümkündür. Dolayısıyla tek başına bu husus senedi bedelsiz hale getirmez. Açıklanan bu nedenlerle davanın reddi gerekirken dosya kapsamıyla bağdaşmayan gerekçeye istinaden kabul kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 18/04/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
(www.corpus.com.tr)