2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, sanık müdafii ile şikayetçi vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Şikayetçi vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde;
Duruşma gününü bildirir davetiye tebliği üzerine ... müdür vekilinin 30/06/2014 tarihli olur'u ile 09/07/2014 tarihli duruşmaya iştirak eden ... müdür yardımcısı vekilince, suçtan zarar gören kurum adına davaya katılma talebinde bulunulmadığından, adı geçen kurumun katılan olarak kabulüne karar verilmemiş olup;
Şikayetçi vekilinin, 19/12/2014 tarihinde Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğüne usulüne uygun olarak tebliğ edilen hükmü, CMUK'un 310/1. maddesinde öngörülen yasal bir haftalık süre geçtikten sonra, 24/12/2015 tarihinde temyiz ettiğinin anlaşılması karşısında; 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 317. maddesi gereğince temyiz isteminin, isteme aykırı olarak REDDİNE,
Sanık müdafinin temyiz isteminin incelenmesine gelince;
Kolluk kuvvetlerince sanığın sosyal ve ekonomik durumunun tespitine yönelik olarak düzenlenen 09/04/2014 tarihli raporda, sanığın TBMM'de Bursa milletvekili olduğunun belirtilmesi karşısında, Anayasanın “Yasama dokunulmazlığı” başlıklı 83. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan, “Seçimden önce veya sonra bir suç işlediği ileri sürülen bir milletvekili, Meclisin kararı olmadıkça tutulamaz, sorguya çekilemez, tutuklanamaz ve yargılanamaz. Ağır cezayı gerektiren suçüstü hali ve seçimden önce soruşturmasına başlanılmış olmak kaydıyla Anayasanın 14 üncü maddesindeki durumlar bu hükmün dışındadır. Ancak, bu halde yetkili makam durumu hemen ve doğrudan doğruya Türkiye Büyük Millet Meclisine bildirmek zorundadır” düzenlemesi dikkate alınarak, sanığın suç tarihi itibariyle milletvekili olup olmadığı araştırılıp, sonucuna göre 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddesi uyarınca durma kararı verilmesi gerekip gerekmediği değerlendirilmeksizin yazılı şekilde hüküm tesisi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince hükmün sair yönleri incelenmeksizin isteme uygun olarak BOZULMASINA, 05/07/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.